Yaşadıklarım (Misafir Kalem - Zeynep Emine Karayel)

Yaşadıklarım (Misafir Kalem - Zeynep Emine Karayel)

Babalar Günü anısına Benim için özel bir babaya hitaben yazmaya niyetlendiğim bu yazıyı tüm babalara ve çocuklarına ithaf ediyorum. Zamanın birinde,...

Babalar Günü anısına Benim için özel bir babaya hitaben yazmaya niyetlendiğim bu yazıyı tüm babalara ve çocuklarına ithaf ediyorum. Zamanın birinde, bir arkadaşımın çocuğuna özlemini ve onun, resimlerine bakışındaki gururuna şahit olmuştum. Hatta beni o kadar etkilemişti ki, resimlere bakan babanın içindeki kasırgayı hisseder gibi olmuştum. Bu nedenle o gün içimde, bir gün; “bu sevgi ve bakışın karşılığının bana verdiği hisleri onlara söylemeyi” istemiştim. Bu güne nasipmiş. Aradan aylar geçti, çok sular aktı, hayat akışımız değişti ama benim duygum hala tazeliğini korudu. Bu fark edişler esnasında bu güzel babanın çocuk sevgisini, sizlerle paylaşmamın tam da sırası olduğunu sanıyorum. Zira babalar gününe ancak böyle bir yazı yakışır diye düşünerek aldım kalemi ele. Erdem, bana göre bir çok insan gibi mükemmel olmamakla beraber, iyi bir benliği olan, bir arkadaş. Erdem, oğlunu Dünya’daki en değerli varlığı olarak gören sevgi dolu bir baba. Oğlu Mustafa, daha çok küçük ve Amerika'da annesiyle birlikte yaşıyor. Erdem oğluyla geçireceği hiç bir fırsatı kaçırmadan ya Amerika'ya gider yada sevgili Mustafa'sını yanına alır ve kısa süreli birliktelikler onların sevgilerini birbirlerine aktarmak için hayatlarına kattıkları tatlardır. Keşke her anları birlikte geçseydi. Ama hayat şartları insanları farklı yerlerde yaşamak zorunda bıraktı.  İnanıyorum ki Mustafa, babasının onu ne kadar sevdiğini içinde hissediyordur. Beni ilgilendiren yanı ise; bir babanın, yani Erdem’in; onu, yani evlâdını nasıl sevdiğini, başkalarına nasıl hissettirebildiğinin bir yansıması... Mustafa, babanın seni sevdiğini bizlerin sana iletmesine ihtiyacın yok. Elbette senin de onu çok sevdiğine kalpten biliyorum. Bir gün bu yazıyı okuyup ta sevgiden yana ne kadar şanslı bir çocuk olduğunu paylaşmak istedim. Şimdi çok daha derin, anlamlı sözler söyleyerek yaşananları duygusallaştırmak, hatta trajedik hale getirmek mümkün. Ancak, çocukların kişilik gelişimindeki bir babanın önemini anlatabilmek bakımından bu yadsınamaz gerçeğin önemini vurgulamak istedim. Her zaman bedensel olarak bir arada olmak değil, bu; gerçek sevgisini, ihtiyaç olduğunda, güveneceğin bir baba modeline sunmaktık asil olan. Baba güvenmek demektir, güç demektir, sevgi demektir... Anne ve baba olmak sadece biyolojik varlıkların bir arada olması demek değildir. Onları, hayatımızda değer listemizin en üstüne taç yapıyoruz, yapmalıyız da. Her çocuk anne ya da babayla birlikte bir hayat sürmeyebilir/süremeyebilir, hatta bir çok çocuk onları hiç tanımamış ta olabilir. Ama sevgi, güç ve destek aldığımız kişiler bizler için her zaman zirve yapmaktadır, yüreğimizde. Lütfen! Çocuklarımızı; sevgi ve onun gücünden mahrum etmeyelim. Hatta gördüğünüz tüm çocuklara ve gücünüz yettiğince!!!! Unutulmamalı ki sevginin değeri manevidir. Yani sermayesi var oluşunuzdan elde edebileceğiniz, paylaştıkça çoğalan duygudur sevgi... Bol bol dağıtın ve çocuklarınızı sevin... Çocuklar, babalarınızı sevin, annelerinizi sevin!!! Mutlu hayatlar için. BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN... Uzak olunsa da BABA SENİ SEVİYORUM DİYEBİLMELİ... Erdem oğlunu çok seviyor ve Mustafa’sı da onu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.