Sultan Mahmut, niçin üç gün ağzına yemek koymadı? (Sohbet-i Canan - Kaya Sak)
Değerli Can Dostlarım!.. İlk Müslüman-Türk Devletlerinden biri olan Gazneliler’in meşhur hükümdarı Sultan Mahmut, bir gün divanda oturmuş, halkın...
Değerli Can Dostlarım!..
İlk Müslüman-Türk Devletlerinden biri olan Gazneliler’in meşhur hükümdarı Sultan Mahmut, bir gün divanda oturmuş, halkın dilek ve şikayetlerini dinliyordu. Huzura girenlerden biri, birden Sultanın ayaklarına kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar,Sultan adamı ayağa kaldırtarak şikayetinin ne olduğunu sorar; Adam askerlerden birinin ara sıra evine girip ailesine musallat olduğunu ve kimseye şikayet etmemesi için de kendisini tehdit ettiğini söyledi.
Sultan Mahmut bu şikayeti dinledikten sonra adama;
“-Sızlanmayı bırak, suçlu evine geldiği zaman derhal bana haber ver. Bizzat ben kendim oraya gelip o haddini bilmez mütecavizi cezalandıracağım…” der.
Bir müddet sonra, adamdan haber gelince, Sultan yanına bir miktar asker alarak evin etrafını sardı. Ellerindeki meşaleleri söndürterek, evdeki mütecaviz adamı derhal yakalayıp öldürmelerini emretti. Emrin infazından sonra meşaleleri tekrar yaktırarak öldürülen adamın yüzüne dikkatlice baktı, Daha sonra olduğu yere diz çökerek Allaha uzun uzun hamd ve duada bulundu. Duadan sonra kendisine mükellef bir sofra hazırlattırarak oturup iştiha ile gelen yemekleri yemeye başladı.
Şikayetine en adil biçimde karşılık gören biçare ev sahibi bütün bu olanlar karşısında hayretler içinde kalmıştı ve Sultana bu garip hareketlerin sebebini sormaktan kendini alamadı.
Sultan Mahmut’un cevabı ise çok ibretliydi:
“-Önce böyle alçakça ve pervasızca bir zulüm ve tecavüze, ancak benim çok yakınımda olan hatta kendi çocuklarımdan birisi cesaret etmiş olabileceğini düşündüm. Sıradan bir askerin işi olamaz gibi geldi bana. Adaleti tam olarak yerine getirebilmek için ışıkları söndürttüm ki, eğer düşündüğüm gibi çıkarsa kendi yakınımı veya oğlumu her ne ise cezalandırmakta zorluk çekebilirdim, Merhamet duygularım veya Babalık şefkatim galebe çalabilirdi. Fakat sonunda gördüm ki mütecaviz hiç biri değil, bu sebeple oturup Allaha şükür ve dua da bulundum.
Yemeğe gelince, şikayetiniz beni o derece müteessir etti ki, o günden bu yana üç gündür ağzıma bir lokma yemek koymadım. Meseleyi hallettikten sonra derhal yemek getirtip hemen yemeye başlamamın sebebi de budur. Der.
Aziz C an Dostlarım!..
Devlet adamlığı hassasiyetinin o zamanki seviyesinden bu günkü seviyelere düşüşünün sebep ve dedenleri üzerinde durma gereğinin önemini sizlerin izan ve anlayışınıza havale ediyor, Hayırlı Cumalar temenni ediyorum.
NOT: Kadim dostum değerli hocam İhsan Akça’nın 28.Mayıs.2014 tarihli “BIRAKIN BU ÇILGINLIĞI” başlıklı yazısında belirttiği endişenin temelinde yatan “Neslimize sahip çıkmanın” yani O’nu atacağı her adımda Allah’a hesap vereceğini bir an bile aklından çıkarmayan bir nesil olarak yetişmelerini temin etme çalışmasından daha önemli başka işimizin olmadığının anlaşılması lâzım geldiği kanaatim zaman geçtikçe daha da kuvvetlenmektedir arz ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.