Şimşekler bir iyi bir kötü

Şimşekler bir iyi bir kötü

Şimşekler bir iyi bir kötü idare edip gidiyor. Ligin sonuna yaklaşırken yaşanan sıkıntılar gün geçtikçe artarak gidiyor. Sıkıntıların aşılması...

Şimşekler bir iyi bir kötü idare edip gidiyor. Ligin sonuna yaklaşırken yaşanan sıkıntılar gün geçtikçe artarak gidiyor. Sıkıntıların aşılması için muhatap bulmak bile zor. İstifa eden yönetim kurulu, takımda yaşanan ekonomik sorunlar diz boyu olmuş durumda. Bunlar nasıl aşılacak bunu kestirmek zor. Bekleyip göreceğiz. Şimdi Kırıkkalespor’un geride kalan maçlarına ve durumuna bir göz atalım. Kırıkkalespor’un neler yaptığına bakalım. Geride kalan 17. haftaya baktığımızda Kırıkkalespor’un orta sıralar için mücadele eden hatta düşmeme mücadelesi veren bir takım görüntüsü verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu konuda ortaya konulan futbol ve alınan sonuçlar bu tezi destekler nitelikte. Kırmızı Şimşekler oynadığı17 maçta 5galibiyet, 6 mağlubiyet, 6 yenilgi atılan 23 gole karşılık kalesinde gördüğü 27 gol ve topladığı 21 puanla ligde kendine ancak 7.nci sırada yer bulabildi. Geride kalan 17 haftada kendi sahasında zor kazanan bir takımla karşılaşırken, deplasmanda daha rahat oynayan ve kazanan bir takımı seyrediyoruz. Bu rahatlık içinde deplasmanlarda 3 galibiyet alırken, 2 maçta da berabere kalmış ve toplam 11 puan toplamayı başarmış bir takım Kırıkkalespor. Deplasmanda atılan 12 gole karşılık yenilen 16 gol kötü bir ortalama sayılmaz. Deplasmanda oynayan bir takım için alınan puanlar ve atılan gollere bakıldığında başarılı bir tablo ortaya çıkıyor diyebiliriz. Fakat aynı şeyleri kendi sahasında oynadığı maçlar için söylememiz zor. Kendi sahasında ancak 2 kez galip gelmiş ve 4 beraberlik almış. Bu gerçekten kötü bir tablo. Kendi sahasınızda 11 gol atıp 11 gol yerseniz ligde ki konumunuz size hangi sırada ve nasıl bir takım olduğunuz konusunda mutlaka bir fikir verir. Şimdi Kırıkkalespor’un genel olarak durumuna baktığımızda ortaya çıkan tablo şunu gösteriyor. Takımda bir istikrarsızlık olduğu açık ve net şekilde görünüyor. Bu istikrarsız tablonun parçalarını bir araya getirdiğimizde ilk ayağı yönetim, teknik heyet ve oyuncular olarak özetlemek mümkün. Takım sezona başlarken birçok sıkıntıyla başladı. Hatta bir ara oyuncuların lisansları çıkarılamadı. Bu lisans işlemlerini istifa eden başkan Hakan Aykul şahsi çekleri ile yaparak bu sıkıntıyı kapatmıştı. Fakat, yaşanan ekonomik sorunları hiçbir zaman tek başına halletme lüksü olmadı ya da olamadı. Bunda kim suçlu derseniz bunun tek nedeni var Kırıkkale şehri ve Kırıkkale kenti diyerek özetleyebiliriz. Şimdi düşünün bir sanayi kenti olan Kırıkkale şehrinden takıma destek olan, takıma katkı yapan yok denecek kadar az. Kimse taşın altına elini koymak istemiyor veya taşın altına koymak istemiyor. MKE Kırıkkalespor Yönetim Kurulu’na giren insanlar ellerinden gelen çabayı göstermelerine karşın, onlarında maddi imkanları belli bir ölçüde kalıyor ve takıma gerekli katkıyı sağlayamıyorlar. Destek olmayınca bu sıkıntıların aşılması çok zor. Maddi sorunlar sadece Kırıkkalespor’un değil, Türk futbolunun büyük sorunu. Türkiye liglerine baktığımızda bu sıkıntıyı yaşayamayan takım yok. Birçok takımın oyuncularını paralarını alamadıkları için ya kulüplerine ihtarname çekiyorlar ya da antrenmanları boykot ederek antrenmanlara çıkmıyorlar. Allahtan Kırıkkale’de böyle bir durum hasıl olmuyor. Buna da şükür demek lazım. Fakat bu olmayan durum yarın yaşanmayacak diye bir durum yaşanmayacak demek değildir. Hatta kulağımıza gelen duyumlara göre takımda yaşanan ekonomik sıkıntı nedeniyle oyuncuların zorlandıkları ve kiminle bu konuyu paylaşacaklarını bilmedikleri söyleniyor. Şimdi bütün bu durumlar yaşanırken, takım sezona Atilla Gerin’le başladı ve sezonun daha ortasına gelmeden Atilla Gerin, kötü gidişatı görerek ve takımın önünün açmak için istifa etti. Yerine uzun süre teknik direktör bulunamadı. Takımı yardımcı antrenörler çalıştırmak zorunda kaldı. Son olarak Ali Talat Koçak ile teknik direktör sorunu çözüldü ve takım bir istikrar yakaladı. Fakat bu yakalanan istikrar yetmiyor ve yetmezde. Şimdi Kırıkkalespor’un önünde zorlu bir dönem var. Hakan Aykul ve yönetim kurulu istifa ettiğine göre bu işin muhatabı kim olacak. Kırıkkalespor bu zorlu dönemde hemen bir başkan bulabilecek mi? Kırıkkalespor’un borcunun hiç de küçümsenmeyecek boyutlarda olduğunu düşünürsek, bu borcun altına kim girer, kim bu yükü taşır onu bilemiyorum. Fakat şunu biliyorum ki eğer bu durum uzun sürerse bu takım korkarım ki küme düşme potasına yeniden girer baştan uyarması.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.