Öğrenci kredileri ve sosyal yardımlar (1)

Her öğrencinin, her okulda kendi olanaklarıyla okuyabilme şansı yoktur. Öğrenci açısından kredi almak olmazsa olmazıdır. Ancak ülkemizde kredi olayında bir başıbozukluk yürüyüp gidiyor.

Kredi ve Yurtlar Kurumumuz var. Bu kurumdan hem barınma konusu, hem de nakit para konusunda öğrencilere yardım yapılır. Ancak dün olsun, bugün olsun hiçbir öğrencinin bir başka kurumun yardımlarına muhtaç kalmadan, sadece Kredi ve Yurtlar Kurumunun olanaklarıyla okuyabilmesinin olanağı yoktur.

Bu konuda devlet üzerine düşen görevi gereği gibi yapmamıştır. Yapmadığı içinde öğrencilerimiz kiralık evlerde kalmak, ya da çeşitli adlar altında vakıf yurtlarında, özel şahıs yurtlarında, ya da büyük kamu kuruluşlarının yurtlarında öğrenciler barınmak durumunda kalmışlardır.

Ortaya çıkan tablodan şikayet edenler var. Evet şikayet ediyorsunuz da suçlusu bizzat sizsiniz. Atatürkçülük adına, demokrasi adına,  bu ülkenin nimetlerini çar çur ettiniz. Hep kendi çıkarlarınızı düşündünüz. Yoksul halkın çocuklarını onun bunun kucağına attınız.

Nimetler elinizin altından gidince şimdi birilerini suçluyorsunuz. Zamanında sonucun böyle olacağını niye göremedin? Görmezsiniz canım görmezsiniz. Kazanıyordunuz. Varlığınıza varlık katıyordunuz. Ama düzenbazlığın sonu geldi. Şimdi birileri senin yaptıklarını yapıyorlar. Zengin oluyorlar. Yırtılan garip Anadolu insanının yakası.

Ayrıca şahıslar, vakıflar, özel kurumlar tarafından verilen burslar, krediler almak ihtiyacını duymuşlardır. Bu konuda tarikatlar başı çekmektedir. Dahası Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, her üniversitenin kendi adına verdiği burs, her kamu kurumunun kendi adına verdiği burslar var. Say sayabildiğin kadar.

Burada asıl amaç öğrencinin yetişmesi yetiştirilmesi değildir. Asıl amaç geleceğe kendisine hizmet eder insanlar yetiştirmektir. Durum böyle olunca demokrat insan, demokrasiye bağlı insan ortaya çıkmaz.

Bu tip insanlar cumhuriyetimizi de korumaz. Atatürk’ümüze de sahip çıkmaz. Peygamberimizi de, islamiyetimizi de koruyamaz. Birilerine bağımlı, kişiliği ipotek altına alınmış insanlar ortaya çıkar. Zaten öyle de oluyor. Dünküler Atatürk’ümüzü dilinden düşürmeyerek, şimdilerde ise Peygmberimizi dilinden düşürmeyerek saltanatlarını sürdürüyorlar.

Ben öğrenciye burs, kredi, yurt verilmesin demiyorum. Benim demek istediğim bu olanaklar öğrencilere tek elden verilsin. Bu işleri tek bir merkez yürütsün. Neden böyle söylüyorum.  Bir öğrenci yolunu buluyor. Bir öğretim yılı içinde beş altı yerden, hatta daha çok yerden bu olanaklardan yararlanıyor.

Öğrencilerin sahip olduğu olanaklar açısından çok farklılıklar ortaya çıkıyor. Birisi türlü türlü giyinirken, türlü türlü eğlenirken, gençliğini yaşarken, türlü türlü yiyor içiyorken, öteki garip ve çaresiz kalıyor.

 Bir öğrenci, Başbakanlık alıyor, kredi ve yurtlardan alıyor, Belediyeden alıyor, Üniversiteden alıyor, Şahıstan alıyor, Vakıftan alıyor, Tarikattan alıyor, Bakanlıktan alıyor.

Alıyor da alıyor. İşini bilemeyen, yolunu bulamayan da boynu bükük kalıyor. Bu konu kanayan bir yaradır. Devletimiz kredi, burs ve yurt konusunda üzerine düşeni yapmalıdır. Adaletsiz ve başıboş gidişe dur demelidir. Tek elden yürütmenin yollarını bulmalıdır.                                                    

DEVAMI YARIN