Numan Kurtulmuş: Ekonomide genel dengeler itibariyle telaş edecek durum yok

Numan Kurtulmuş: Ekonomide genel dengeler itibariyle telaş edecek durum yok

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, üçüncü çeyrek büyüme rakamının beklentilerin altında çıkması ve 2012 enflasyon hedefinin şimdiden...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, üçüncü çeyrek büyüme rakamının beklentilerin altında çıkması ve 2012 enflasyon hedefinin şimdiden aşılmasıyla ilgili olarak, “Gördüğümüz kadarıyla genel dengeler itibariyle telaş edecek, ekonomi çok kötüye gidecek, büyük bir sıkıntı mı çıkar diyecek bir sorunla karşı karşıya değiliz.” dedi. Cihan TV Network’te yayınlanan Anadolu’da Sabah programının canlı yayın konuğu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Kurtulmuş, büyümü ve enflasyon hedeflerindeki sapmanın nedenleriyle ilgili soruyu cevaplarken, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada ve Avrupa’daki krizlerin Türkiye’yi etkilediğini ifade etti. Kurtulmuş, “Euro bölgesine yaptığımız ihracat ciddi oranda azalmış şekilde. Bu doğrudan doğruya zaten bizim sanayi üretimindeki kullanım oranlarını düşürüyor. Çok rahat bir şekilde etkiliyor. Bu bir anlamda buradan kaynaklanan bir husustur. Ama gördüğümüz kadarıyla genel dengeler itibariyle telaş edecek ekonomi çok kötüye gidecek büyük bir sıkıntı mı çıkar diyecek bir sorunla karşı karşıya değiliz. Aslında evet. Neoliberal politikalar herşeyi finansal sistem üzerinden kurgulayan ekonomi politikaları bir yerde iflas ediyor. Bu Avrupa kıtasının iflasında Avrupa’daki krizlerin arkasında da bu var. Türkiye’de bu politikalardan uzun yıllar etkilendiği için bu karşı karşıya kaldığımız süreç o liberal politikaların uygulanması ile ilgili bir süreçtir.” diye konuştu. "TEMEL MESELE BÜYÜME VE ÜRETME" Türkiye’nin bu sıkıntılardan kurtulması için üretimi esas alan yola girmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Türkiye yeni orta sınıfları geliştirmek oluşturmak güçlendirmek durumundadır. Çünkü hem ideoljik olarak AK Parti’nin oturmuş olduğu toplumsal taban böyle olmasını zorunlu kılıyor hem de Türkiye’nin geleceği bu yöndedir. Rahmetli Menderes, Özel, Erbakan’ın hep üzerindeki alan bu üretim ve orta direk üzerindedir. Türkiye bu çerçevede de bir üretimi esas alan bir sürece doğru girecektir. Dolayısıyla eğer üretim tekrar güçlendirilebilir artırılabilir ise bu doğal olarak istihdamı oluşturacaktır. Ekonomideki dengeler yerine oturacaktır. Bunu çok fazla büyütmemek lazım. Ne yapıp ne edip yüzde 4 civarında büyümeyi esas alan bir sürece girilmesi lazım. Herhalde önümüzdeki temel mesele büyüme ve üretme ile ilgili bir sorundur. Dünyadaki ekonomik krizlerden çıkaracağımız ders şudur. Üretimi esas alıp yatırımı artırdığımız zaman ekonomimiz güçlendiririz. Hele Türkiye gibi nüfusu çok olan bölgesinde büyük bir iddiası olan bir ülkenin bir takım riskleri de azaltabilmesi için reel ekonomisini güçlendirmesi gerekiyor. Bunun için yatırımlarının artırılması gerekiyor. Kalkınma Bakanlığı ve ajanslarının ciddi bir şekilde Anadolu’nun kalkınmasını yönlendirecek çabanın içine girmesi gerekiyor. Dışarıdan gelecek olan sermayenin de doğrudan yatırıma yönlendirilmesini sağlayacak olan bir takım tedbirler alınacaktır. Biz sadece ticaret yapalım paradan para kazanalım bunun üzerinde kalkınma modeli Türkiye’ye uygun bir model değildir. Türkiye bunu zaten son tedbirleriyle sürekli yatırımı ve istihdamı artıracak bir politika izlemek durumdadır.” "KARAYOLLARI ÖZELLEŞTİRİLEBİLİR" Türkiye’nin büyük oranda özelleştirmeyi gerçekleştirdiğini ifade eden Kurtulmuş, “Bundan sonra bir takım özelleştirmeler belki Karayolları özelleştirmeleri gibi devam eder. Ama sonuçta Türkiye’nin fabrikalar anlamında yatırım anlamında üretim anlamında kamunun elindeki hemen hemen büyük kuruluşların çoğu özelleştirilmiş durumdadır.” ifadelerini kullandı. "YÜZDE 4 BÜYÜME SAĞLANMALI" Türkiye’nin ne yapıp edip yüzde 4'ler civarında büyümeyi sağlanması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, 2012 sonunda enflasyonun hedefin 5-6 arasında olduğunu kaydetti. "BÜTÇEDEKİ FAİZ YÜKÜNÜ SIFIRA YAKIN BİR NOKTAYA ÇEKEBİLMEMİZ LAZIM" Ekonominin daha sağlam yapıya kavuşması için bütçedeki faiz yükünün sıfıra yakın bir noktaya çekilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Türkiye 2000’li yıllardan 2001’deki krizlerden önemli ve farklı süreçlerden geçerek geldi. Türkiye önce bankacılık sektörünü sağlama aldı. Bu sayede 2009’daki kriz ortamında 2001’deki kadar ciddi bir sarsıntı içine girmedi. Bu süreç içerisinde dışarıdan sermaye çekti. Ama bunların çoğu ne yazık ki önemli bir kısmı yatırıma dönmedi. Daha çok spekülatif sermeye olarak ortaya çıktı. Türkiye’nin öncelikli olarak kendi stratejik sektörlerinde çok ciddi ihracatı esas alan üretim esaslı bir modele doğru geçmesi lazım. 10 yılda gerçekleştirilen fevkalade önemli şeyler var. Mesela bunlardan bir tanesi rant ekonomisi dediğimiz Türkiye'de halktan toplanan vergi gelirlerinin olduğu gibi aktarıldığı iç borç faizi meselesi. Buna baktığınız zaman mesela rakam olarak vereyim. Refah-Yol döneminde yüzde 48,5 verginin faize gitme payı. 28 Şubat’a geldiğimizde 2001 sonunda bu rakam yüzde 103,3'e çıkmış. Yani olağanüstü dönemler Türkiye’de aslında faiz lobisini de hareketlendiriyor veya da faiz lobisi olağanüstü dönemleri hareketlendiriyor. Siz verginizi almışsınız olduğu gibi hiç dokunmadan faizcilere vermişsiniz. Bunlar 10 - 12 bin aile. Yetmemiş yine borçlanarak onlara faiz vermişsizin. Şimdi geldiğimiz nokta yüzde 16,6. önümüzdeki yılda bunun 13,3 seviyesine inmesi planlanıyor ama bu bile büyük rakamdır. Burada 50 milyar dolarlık bir pay ayrılıyor faize. Keşke bu faizi sıfırlayabilsek, sıfıra yakın bir noktaya getirebilsek. 50 milyar demek biz bunu bir kere kalkınma ajansları marifetiyle Anadolu’nun kalkınmasına aktarsak Türkiye yükselebilir. Birincisi çok başarılı bir sonuç elde edilmiş olan bu verginin faize gitme meselesini daha da götürmek lazım ve burada Türkiye bütçesinde faizin yükünü neredeyse sıfıra yakın, sıfır olması mümkün değil ama o noktaya çekebilmemiz lazım.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.