Her gün kendine bu ince ve zorda bırakan soruyu sor. Herkesin kendisiyle baş başa kaldığı o gün, o kıyamet günü, Rabbin seni yanına çağırıyor ve soruyor:

    "Ey kulum görüyorum ki sevdiklerinle beraber bir ömür geçirdin, sevdiklerin için onca fedakârlığa katlandın ve sabrettin öyle ki sevdiklerin için bazen sevinçlerini bile terk ettin. Ey kulum peki benim için ne yaptın?" Rabbim yedim, içtim, evlendim, ev aldım. Orada bunun gibi sözler kabul edilmeyecek. Ne diyeceksin sevdiklerim için sevmediğin yılları seçtim vazifelerimi bırakıp vazifem olmayan işlerle uğraştım mı diyeceksin. Allah senden onu razı edecek ameller yapmanı ister. Allah'ın rızası için yapılan amellerde O senden ne mal ister, ne şan şeref. İşte biz yaptıklarımızda Allah'ın karşısına çıkacağız. Oysa dua merdiveniyle ulaşırken Rabbimize, isteyeceğimiz en güzel şey bizi Allah'a ulaştıracak salih amelleri nasip etmesidir. O'na yakınlaştıracak amellere sahip olan onun rızasını arzulayan mutludur. Mutluluğu umuttur, umduğu mutluluğu bulmuştur.

    Allah için söyle mutlu musun? Vallahi ben mutluyum sadece mutlu değil çok mutluyum. "Allah için ne yaptın?" denirse onun için mutlu oldum diyeceğim o emretti mutlu oldum, O dur dedi durdum mutlu oldum, O koş dedi ciğerlerim çıktı mutlu oldum. O sustu. Yalnız hissettim yine de mutlu oldum.        

    Bu mutluluk şuna benziyor aslında insanlar bazı sıkıntılar çekiyor, zaten sıkıntı çekmeyen insanda yok ama bu sıkıntı içinde âlemlerin yaratıcısının bize vaat ettiği genişlik gökler ve yer arası kadar olan bir cennet. Mesela şuna bir örnek verelim. Bir adam beş çocukla bir odada yaşıyor geliri de bir ekmek parasına yetmiyor ve bu odadan kurtulmak istiyor. Çektiği sıkıntılar gün ve gün artıyor. Beş yüz milyon kirası olan bir amcası var. Amcasının çocukları da yok ve amcası bir olayda ölüyor ve bir saniyede bu beş yüz milyon bu adamın oluyor ama miras almak gibi işlemlerden dolayı bir yılı dolmadan bir lira bile alamıyor. Bu bir yıl boyunca adamın geliri artmıyor yine beş çocuğuyla aynı odada yaşıyor ama neden mutlu bir şekilde yaşıyor? Fazladan bir lokma bile yemedi ne de bir ceket aldı uzerine. Kendisine ulaşacak onlarca parayı bekliyor ve gelecek olması ile umutlanıyor. Fakirlik onu artık üzmüyor. Müminin mutlu olma sebeplerinden biri Allah’ın ona cenneti vaad etmiş olmasıdır.

   Efendimiz (s.a.v) buyurur ki: "Hüzünlü kişi kıyamet günü Allah'ın gölgesinde olacaktır bu mukaddes kutsal olan hüzündür." Efendimiz hüzünlenir ama umutsuz olmazdı. Çünkü Allah'ın azameti ve şanının büyüklüğünü akıl erdirmeye güç yetiremez geçecek olan sende kalmaz geçecek olan sende olsa da sende kalmaz, geçtiyse geçmeyecek şekilde geldiyse gönderene selam eder, gönderilene gönderenin hatırına sabrederim. Çünkü sabredenler onunla beraberdir, gittiyse şükrederim. Çünkü şükredenler onun seçtikleridir ve Allah şükredenlere seslenir bir ayetin sayfa aralarından birinde. Bununla sevinsinler sevdiğinin seni gördüğünü bildiğinde, mutlu olursun. Seninle ilgilendiğini anladığında mutlu olursun. Allah'ın seni görüp seninle ilgilendiği gibi mutlu olursun. Allah senin elinle salih bir amel yaptırdığında mutlu olursun, namazda ağladığına mutlu olursun, onu sana hatırlatan güzel sözler işittiğinde mutlu olursun, toplumu güzel bir ahlak üzere görünce mutlu olursun.

Arayıp buldukların değil de, Allah'ın nasip ettikleri seni mutlu eder.