Kılıçdaroğlu: Hiç bir milletvekili teröristle kucaklaşmaz

Kılıçdaroğlu: Hiç bir milletvekili teröristle kucaklaşmaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını istedi. "Siz Meclis'te, halkını değil...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını istedi. "Siz Meclis'te, halkını değil cebini düşünen bir vekil ister misiniz?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Halkın oyuyla seçilmiş hiç bir milletvekili teröristle kucaklaşmaz. Kabul etmiyoruz. Bunlar nerede kucaklaştılar? Orası Türkiye'de değil mi?" diye sordu. Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Filistin'in bağımsız bir devlet olma yolundaki çabasını, bütün Türkiye hükümetlerinin desteklediğini hatırlattı. Onların acılarının paylaşıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Biz Filistin halkını yürekten destekliyoruz. Ama bu barış süreci iki devlet için önemli bir süreç olmalıdır. Hem Filistin hem de İsrail, bu önemli adımı çok iyi değerlendirmelidir. Kendilerini tüm dünyaya kabul ettirmeliler. Filistin, kısa bir süre sonra bağımsız bir devlet olarak dünya sahnesinde yerini alır. Biz iki halkın bir arada barış içinde yaşamalarını istiyoruz. Aksini düşünmek savaş demektir." dedi. "SİYASET KURUMU, ÇÖZÜM ÜRETEMİYORSA SORUN ÜRETİYORDUR" Kılıçdaroğlu, 30-35 yıldır devam eden bir süreç bulunduğunu dile getirerek, bu süreci barışa döndürmek için farklı şeyler yapılması gerektiğini kaydetti. Eski alışkanlıkların tekrar tekrar yapılmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Sorun zor, evet ama gittikçe derinleşen bir sorun. Ama siyasetçinin görevi sorunu çözmektir. Sorun ne boyutta olursa olsun her sorunun bir çözümü vardır. Her sorunun çözümüne kilitlenen bir siyasi parti vardır. Biz bu konuda iddialıyız. Her sorunu çözmede kararlıyız. Şiddete başvurmadan, baskı oluşturmadan aklı egemen kılarak her sorunu çözebiliriz. Tarihe baktığımızda da en karışık sorunları çözen parti CHP'dir. Siyaset kurumu ben çözüm üretemiyorum diyorsa o sorun üretiyordur. Artık onun iktidarda yapacağı bir şey yoktur. Sorunun üzerine cesaretle gideceğiz. Sorunun üzerine aklımızı ve mantığımız kullanarak gideceğiz. Siyaset kurumunun yaptıkları ve yapmadıkları ile ülkede belli çözümler ürettiğini biliyoruz. İktidarın sorumluluğu bizden daha fazladır. Çözümsüz bir sorun yoktur. Siyaset akıl işidir. Akıl işi olduğu için insanlar onlardan bir şey bekler. Siyasi aklımızı kullanmazsak kaba kuvvet gelir, bizim önümüze geçer. Bizim çözümümüz var derken, biz insanımızı, ülkemizi seviyoruz. İmanımız var, inancımız var." "ADALETİN OLDUĞU ÜLKEDE ÖZGÜRLÜK VARDIR" Adaletin olduğu ülkelerde özgürlük olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Adalet vardır, benim kimseden korkma gerekçem yoktur. Ama bizim ülkemizde sabit bir yerde duran adalet yok. Bizimki fırıl fırıl dönüyor. Türkiye, içinden çürüyor. Adalet kavramını içselleştiremedik. Ben toplumsal adaletten söz ediyorum. Milletin vicdanından söz ediyorum. Adalet, hayatın her alanı için geçerli. Gelir dağılımı adaletinden söz ederler. Türkiye, gelir dağlımı açısından listenin en sonunda. Yoksulluğun olduğu, işsizliğin olduğu bir ülkede, bu adaletsizlikten söz etmeyecek miyiz? Çocukların yatağa aç girdiği bir ülkede, hangi adaletten söz edeceğiz. Siyaset kurumunun bunu görmesi lazım. Gelirin artması gerekir, herkesin iş, aş sahibi olması gerekir. En son ABD'de temel hakların korunmasında 97 ülke arasında 76'ncıyız. 21. yüzyılın Türkiyesi bunu haketmiyor. Açların olduğu bir yerde bizim kendimizi sorgulamamız gerekir." diye konuştu. Adaletsiz toplumun hırsızlığa yol açacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, herkesin, onuruyla yaşayacağı bir gelire sahip olmasını istedi. "Bu yolsuzluk yapanlar gücünü kimden alıyor?" diye soran Kılıçdaroğlu, yolsuzluk konusunda Başbakan'ın usta olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Öbür dünyaya mı götüreceksin; daha yetmedi sana? Bunların ciğerine kadar dokunacağım ben. Bunlar ahlaktan söz ederler. Bir kurum var adı RTÜK, medyada ahlakı egemen kılacakmış. Başına Deniz Feneri'nde malı götüreni getirdiler. Ben Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum, o işsiz güçsüz geziyor, yakında da Kızılay'ın başına gelir. Kamu İhale Kurumu'nun işine yolsuzluk çetesini sokmak şeytanın bile aklına gelmezdi. Kamu denetçisi kimdir. İktidara karşı bireyi savunan kişidir. Sen birilerinin söylediklerini yapıyorsan kusura bakma sen emin kişi olamazsın. Arkadaşlarım, bu doğru kişi değildir dediler. İşi ehline verince bir anlam ifade eder. Adaletten söz ettim." "DOKUNULMAZLIKTA EN İLKELİ PARTİ CHP" Dokunulmazlık konusunu da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Bu konuda en ilkeli tavrı koyan tek parti var, o da CHP. Söylediğimiz açık; kürsü dokunulmazlığı hariç hepsini kaldıralım. Siz Meclis'te halkını değil, cebini düşünen bir vekil ister misiniz? TBMM'de iradeye fesat karıştıran birini görmek ister misiniz? Biz de hayır diyoruz. Kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkları kaldıralım. Erdoğan'a sesleniyorum. Yargı zaten senin kontrolünde. İstersen beni hapse de attırabilirsin. CHP her zaman bedel ödemeyi kabul eder. Dokunulmazlıkları getir, adam gibi getir. 135 milletvekili, dokunulmazlıkların kaldırılması için elini kaldıracaktır. Terör örgütü mensuplarıyla kucaklaşma! Asla kabul etmiyoruz. Halkın oyuyla seçilmiş hiç bir milletvekili teröristle kucaklaşmaz. Kabul etmiyoruz. Ama bir soru sormadan geçemiyoruz. Bunlar nerede kucaklaştılar? Orası Türkiye'de değil mi? Biz ülkemizi seviyoruz, halkımızı seviyoruz, onlara hizmet etmek istiyoruz. Her sorunun çözümü vardır. Yeter ki halkı dinleyelim. Yeter ki halkın duygularıyla değil, haklın aklıyla kendi aklımızı birleştirelim." şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.