Kentli Olma Bilinci

Kentli Olma Bilinci

 Yaşadığımız şehrin yaşanabilir bir hale gelmesi biraz da bizim elimizde. Şehir, içinde barındırdığı insanların sorumluluk ve duyarlılığı ile;...

 Yaşadığımız şehrin yaşanabilir bir hale gelmesi biraz da bizim elimizde. Şehir, içinde barındırdığı insanların sorumluluk ve duyarlılığı ile; doğal emanetlerin korunduğu, alt yapısının tamamlandığı, çöp ve izmaritlerin yere atılmadığı, kaldırımların araç ve dükkan sahiplerince işgal edilmediği, tertemiz bir çehresi olan sağlıklı bir kent görünümüne kavuşabilir.    Böyle bir şehirde yaşamak mümkün.    Ve bu anlamda yapılacak bireysel çalışmalar sonuçsuz kalmayacağı gibi kentli olma  yolundaki bakış açımızı da geliştirecektir.    Bakış açımızdaki farklılık eğitimden geçer.    Zaman ister, sabır ister.    Ve emek ister.    Nefes alınabilir bir şehir temeli oluşturur.    Şehirde yaşamak sorumluluk taşımak demekse, şehrin düzenine ve birlikte yaşadığımız diğer insanlara saygı duymayı da gerektirir.    Çünkü kent, paylaşmak demektir. Aynı cadde ve sokakları kullanmak, aynı parklarda oturmak, aynı sağlık hizmetlerinden faydalanmak ve şehre anlam katan, güzelleştiren insanlarla aynı dili konuşmak demektir.    İnsanları buluşturan, bir araya getiren toplu yaşama kültürü ve bu kültürün getirdiği duyarlılık; toplumsal barışı zedelemeden, kentlilik bilincinin oldukça zayıf olduğu Kırıkkale’mizde tepkili vatandaş olmayı artık zorunlu kılıyor.    Köy kültüründen kurtulamadığımız bir gerçek.    Hemşericilik  ve hatır gönül gözetmenin getirdiği plansız yapılaşmaların ötesinde “çöplük görünümünde bir il” imajından duyduğumuz rahatsızlık sabrımızı bitirme noktasına getiriyor.    Bu şehirde yaşayan bir birey olarak bu sorumluluğun salt belediyeye ait olduğunu düşünüyorsak,    Kirlilik boyutunun gelinen noktasındaki temel nedeni oluşturan bu acı gerçeği de çıkarmış oluruz ortaya.    Hepimiz şehrin bir parçasıyız.    Yaşadığımız yerin yaşanabilinir bir yer olması ancak ortak sorumluluklar üstlendiğimiz oranda ve ekolojik bir toplum bilinciyle gerçekleştirilebilinir.    Unutmayalım ki, şehri insanlar yapar.    İçinde yaşayan insanlar güzelleştirir.    İnsanlardaki farklılıklar yansır çehresine.    Olumsuzlukları sorgulamadığımız, yapılması gerekenleri sürekli başkalarından beklediğimiz ve tepkisiz kaldığımız sürece birbirinin aynısı insanlar gibi yaşamaya devam ederiz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.