Kariyer Basamaklarında Yükselme

Kariyer Basamaklarında Yükselme

Hatırladınız mı bu tanımı? Ne hatırlaması. Çoktan unutuldu bile. Ben hatırlatmaya çalışayım. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenleri nasıl ayrıştırırım....

Hatırladınız mı bu tanımı? Ne hatırlaması. Çoktan unutuldu bile. Ben hatırlatmaya çalışayım. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenleri nasıl ayrıştırırım. Nasıl morallerini bozarım. Nasıl meslek heyecanını körleştiririm diye yollar aramaya başladı. Kendince bir yol buldu. Öğretmenlik mesleğini, stajyer öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olarak gruplamak istedi. Aslında stajyer öğretmenlik vardı. Öğretmen adayı mesleğe atandıktan sonra bir yıl öğretmenlik yapar. Yılsonunda stajyer öğretmen olarak bir dosya hazırlar. Hazırlanan dosyayla birlikte bir komisyon tarafından değerlendirmesi yapılır. Genelde stajyer öğretmenin stajyerliği kaldırılırdı. Bu uygulama atmışlı yıllarda böyleydi. Şimdi stajyer öğretmenler 24 Kasım Öğretmenler gününde, öğretmenler günü kutlama programına katılıyor. Program süresinde kendilerine sıra gelince mesleğe yeni başlamış öğretmenler, topluca öğretmen yemini yapıyorlar. Yemin sonrası stajyer öğretmen, öğretmen olarak mesleğini sürdürür. Durum böyle iken öğretmenler gruplanmak istendi. Meslekte sekiz yılını tamamlamış öğretmenlere, bir uzman öğretmenlik sınavı açıldı.  Başvuruda bulunan öğretmenler bu sınava alındı. Taban, atmış puan olarak belirlendi. Sınav sonucu bir gurup öğretmen, Uzman Öğretmen unvanı verildi.  İntibakları yapıldı. Onlar için farklı maaş uygulanmasına da geçildi. Ancak sınava katıldığı halde yetmiş puan, seksen puan almış bile olsan Uzman Öğretmenlik unvanı verilmedi. Farklı maaşları ödenmedi. Öğretmenler durduk yerde, mahkemede haklarını aramaya başladı.  Binlerce öğretmen kimileri bireysel olarak, kimileri sendikalarından destek alarak, mahkemelerde hak aradılar. Ancak öğretmenlerin huzursuzluk yaşadığı doğrudur. İşin bir de garip yönü var. Öğretmen mahkemeye başvurarak davasını kazandığı halde bakanlık anlaşılmaz bir nedenle davayı iptal ettirmek için yüksek yargıya başvurur. Bakın bakanlığın itirazına. Bakanlık itirazında diyor ki “ Kariyer Basamaklarında Yükselme sınav sonucunda atmış puan ve üzerinde puan almış olmalarına rağmen, kontenjan yetersizliğinden dolayı unvan verilemeyenlerin puanları iki yıl süreyle geçerlidir.” Denmiş. İşin bir yönü böyle. İkinci olarak bakanlık diyor ki öğretmen, iki yılı geçtiğinden sonra hakkını alabilmek için mahkeme başvurmuş olmasını yasaya aykırı sayıyor. Bakanlık öğretmenin mahkeme kararıyla aldığı hakkını Temyiz etme yoluna gidiyor. Anayasası olan bir ülkede yaşıyoruz. Birinci yanlış öğretmenleri kariyer basamaklarına ayırmaya çalışması öğretmenlik mesleği için geçerliliği olmayan bir karardır. Haydi.  Bu kararı uyguladın. Atmış puandan yukarı puan alan öğretmenlerin bir kısmına unvan verdin. Farklı maaş uygulamasını yaptın. Kadro yok diye çok öğretmenin uzmanlık hakkını ve farklı maaşını vermedin. Bu ikinci bir yanlış. Bir üçüncü yanlış sekiz yılını tamamlamış yeni öğretmenlerin de aynı sınava alınması gerekirken, bu öğretmenler için sınav açmadın. Hiç affedilmez bir yanlış daha yaptın. Mahkeme kararıyla hakkını alan öğretmen, hakkını dava açtığı tarihten itibaren alıyor. İkisi de aynı sınava katıldığı halde birinin hemen unvanın verilmesi, hemen farklı maaş almaya başlaması, diğerinin dava sonucu hakkını alması. Daha dava açmamış pek çok öğretmenin de olduğu biliniyor.  Durduk yerde kendine sorun yaratan bir Milli Eğitim Bakanlığı. Bu nasıl Ak bir anlayış. Adalet ve eşitlik bunun neresinde.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.