İŞTE BUDUR

İŞTE BUDUR

Bu sene kar fena bastırdı. Kırıkkale yağmur ve kar’a hazırlıklı olmadı hiçbir zaman. Her taraf kar buz içindeyken, yeniden yağmaya başlayan lapa lapa...

Bu sene kar fena bastırdı. Kırıkkale yağmur ve kar’a hazırlıklı olmadı hiçbir zaman. Her taraf kar buz içindeyken, yeniden yağmaya başlayan lapa lapa kar’ın akşamı Kültür Merkezindeyiz. Kırıkkale Belediyesi’nin organize ettiği, İzmir Şehir Tiyatrosu oyuncularının sahnelediği “İşte Budur” oyununu seyredeceğiz. İyi bir duyuru olmamıştı, gündüz öğrenmiştik ücretsiz etkinliğin davetiyeli olduğunu. Davetiye bulamadık. Eşim; gidelim, bu kar’da kış’ta kim gelecek, boş yer buluruz dedi. Ben her zamanki duygularımla yer bulamayız diye düşünüyordum. Eşimle Kültür Merkezi’nde buluşmak üzere telefonlaştık. Ben gittiğimde eşim salonda yerini almıştı. Oyunun başlamasına on dakika kaldığını anons ettiler ama salonun yarısı boştu. Eşim kendi haklılığını vurgulamak istedi hemen; ben sana demedim mi? Yer olur diye! Ben göremeden gideceğim Kültür Merkezi salonunun etkinliklerde dolacağı günü herhalde! Etkinliklerin ücretli – ücretsiz olduğu değil önemli olan, iyi organize edilmesidir. Ayrıca bu etkinliklerde, özellikle tiyatroya gelenlerin davranış biçimleri önemli olmalıdır bence. Etkinlikleri izlerken özellikle salonda nasıl davranılması gerektiğini bilmek, oyuna, oyuncuya, katılımcılara verilen değeri ve saygıyı gösterir. Özellikle tiyatro izlerken nasıl davranılması gerekir? Bu konuda çeşitli açıklamalar yapılmıştır. Bir kaçına göz atalım; Tiyatroya gitmeden eğer ücretli ise önceden mutlaka bilet almamız gerektiğini, Salona vaktinde gelmeliyiz. Gerçek tiyatro salonlarında oyun başladıktan sonra gelenler içeri alınmayabilir. Alınsa bile önce girenlerin dikkatini dağıtıp rahatsız etmemek gerektiğini, Tiyatroya girerken sırayla sakin bir şekilde girilmesi gerektiğini, Tiyatro oyunu esnasında yiyecek ve içecek tüketilmemesi, sakız çiğnenmemesi gerektiğini, Arkamızda ve önümüzde oturan kişileri rahatsız edeci hareketlerden kaçınmamız gerektiğini, Tiyatro oyunu esnasında cep telefonlarının kapatılması, sessize alıp mesaj atılmaması gerektiğini, Oyun sonunda, selamlaşma esnasında oyuncuları sadece alkışlamalı, ıslık ve benzeri sesler çıkarmaktan kaçınılması gerektiğini, Tiyatro salonundan çıkarken de sırayla çıkılması ve sakin davranılması gerektiğini… Oyun başladı başlamasına da… Salon yol geçen hanı! Yanımda oturan iki genç kızımızın oyunun sonuna kadar ellerinden hiç düşürmedikleri cep telefonlarıyla devamlı mesaj çekmeleri ve telefon ışığının yanması sinirlerimi altüst etmeye yetti. Önümüzdeki sırada küçük kız çocuğunun sıkılması sonucu devamlı hareketleri, annesi ile dışarı çıkıp girmeleri. Arkamızda oturan adamın yüksek sesle telefonda konuşması; Hiç itiraz kabul etmem… yok.. yok.. bu hafta sonu. Tamam Pazar günü kesin. Tavuklar benden. Simit mi! Tamam beş tane de simit benden… Satı bacımda arabaşıyı hazırlasın. Kesin… kesin! Tamam…tamam! Şu anda tiyatrodayım… Tam o anda elinde çayla gelen arkadaşı… Sağol vallahi iyi düşünmüşün. Yemekten sonra çay içememiştim. Sen getirmesen, ben ne çıkardım dışarı nede bu çayı alırdım. Sağol, sağol… Oyun devam ediyor… Anam duysa; Zıkkım içesice derdi böyle durumlarda. Çatladın mı biraz sabır etsen olmaz mı derdi. Salona giriş çıkışlar hiç eksik olmadı oyun sonuna kadar. Ben oyundan çok bunları seyretmeye gelmişim meğer! Bu yeni nesil gençlerin özellikle cep telefonu hastalığı diyeceğim sinir bozmaktan, saygısızlıktan öteye gitmiyor. O nedenle de gençliği sanat etkinlikleri ile buluşturmak gerekiyor ki; kural ve davranışları zaman içinde olumlu yöne gitmesi sağlansın. Oyunu mu soruyorsunuz? Yaşamımızdan kesitlerin komedi şeklinde bizlere aktarılması… Fakat ülkemizde en çok sanatçılardan korkulduğu vurgulandı. Yazarın romanından, öyküsünden, ressamın resimlerinden, karikatüristin çizgisinden, şairin şiirinden, heykeltıraşın heykelinden, sinemacının filminden, tiyatrocunun oyunundan… Üniversite öğrencisinin burs sorunundan… Emekli öğretmenin geçim sıkıntısına kadar… Yazan: Volkan SARAÇOĞLU, Yöneten; Sinan BENGİER. Ses ve Işık tasarım; Mustafa ÖMEROĞLU, Dekor; Hakan FİDAN, Ergin GÜLERYÜZ. Oyuncular; Sinan BENGİER, Volkan SARAÇOĞLU, Tuncay GÜREL, Ferda ÇAKIREL, Uğur DEMİREZEN, Tolga GÜLERYÜZ, Ayşegül AKTAŞ. Bu karda kışta yollara düşerek bizlere, olumsuzluklara rağmen güzel bir gece ile gülerken düşündüren, İzmir Şehir Tiyatrosu oyuncularına teşekkürlerimizi ayakta alkışlarımızla söyledik. ALAATTİN KARAER alaattinkaraer@mynet.com SANAT KALEMİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.