HEM İKTİDARA HEM DE MUHALEFETE GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNE BAKIN DEDİ (3)
Almanya dayıları arkalarında. Fransız teyzeleri arkalarında. İngiliz halaları arkalarında. İtalyan amcaları arkalarında. Amerikan babaları arkalarında. O halde Kandildekilerin paraları biter mi? Kandildeki silahları biter mi? Bakın size söyleyim. Biter. Terör belası bitirilir. Çanakkale’de aynıları vardı. Çanakkale’yi geçirmedik. Kurtuluş Savaşında aynıları vardı. Yeterli paramız yoktu. Yeterli silahımız yoktu. Rusya’dan, Afganistan’dan, Pakistan’dan gelen yardım paralarıyla. Hem de bir avuç insanımızla. Savaşı biz kazandık. Savaş yıllarında nüfusumuz on üç milyon kadar. Günümüzde anlamadığım olay şu. Sekiz yüz bin asker. Altı yüz bin polis. İki yüz bin korucu. Yüz bin istihbarat elemanı. Savaş uçakları. Tanklar. Toplar. Tüfekler. Bombalar. Her türlü savaş araçları. Üstelik seksen milyon insan. Terör belasının üstesinden geliyor musunuz? PKK yı durduruyor musunuz? Güneydoğu hayır cephesinde yer aldı. Değil diyorsanız referandum sonuçlarına bakınız. Durup durup bir daha bakınız.
Şaşmayın. Şaşırmayın. Otuz yıldır Güneydoğudan kaçırdığınız, canından bezdirdiğiniz insanlar nereye gittiler. Çoğunluğu sahil kentlerine gitti. Onlar orada lüks hayat yaşayanları gördüler mi? Gidenler ne yapıyor? Bulaşık yıkıyor. Temizlik yapıyor. Bekçilik yapıyor. Oyları ne yapıyorlar. Hayır, cephesinde kullanıyorlar. Haritayı hem sahillerde kırmızıya boyuyorlar. Lütfen söyleyiniz. Bu oyların yüzde kaçı PKK yandaşlarının oylarıdır? Kaçı yerli vatandaşların?
Hele şu uyuşturucu ticareti. Ardı arkası bitiyor mu? Adamlar bir ovaya HİNT KENEVİRİ ekmişler. Kenevirler adam boyu büyümüş. Sonra çatır çatır yakma görüntüleri. Ekerken gören yok. Sularken gören yok. Adam boyunca büyürken gören bilen yok. Bu nasıl bir uyuşturucuyla mücadele? Dahası bölgede görevli GENERAL kitabında anlatıyor. Otu Afganistan Hakkâri’ye getiriliyor. Asit aldehiti Avrupa’dan getiriliyor. Tankerin yolculuğu Edirne’den başlıyor. İstanbul’dan geçiyor. Ankara’dan geçiyor. Ta Hakkâri’ye kadar ulaşıyor. Esrar eroin haline getirirken, çok müthiş kokusu oluyormuş. Yerleşim yerlerinden çok uzaklarda işlem yaptırılıyormuş. Sonra yurdun her tarafına ve Avrupa’lara kadar yeniden taşıma işleri yapılıyormuş. Bakın bu bilgileri ben GENERALİN kitabından söylüyorum. İyi de uyuşturucu ile mücadelede, uyuşturucu baronlarına bir şey oluyor mu? Yılanın başı eziliyor mu? Olanlar torbacı mı deniyor. Çantacı mı deniyor? Olanlar bunlara oluyor. Oyları da HAYIR oluyor.
YÖK soruları çaldırıyor. Sorumlu sayılmıyor. Adamlar otuz yıldır ihtilal hazırlığı içinde oluyor. MİT’in sorumluluğu aranmıyor. Ordu kamplara bölünmüş. Genel Kurmay’ın sorumlu sayılmıyor. Üniversiteler gurupların eline geçmiş. Ne oluyor burada diyebilen yok. Bankalar soyuluyor. Sorumlusu aranmıyor. Özelleştirmeler yapılıyor. Yolsuzluklar sorgulanmıyor. Adamlar seksen yaşına gelmiş. Daha milletvekili seçileceğim diye, belediye başkanı olacağım diye, parti yönetimlerinde olacağım diye, siyasi partiler piyasasında. Sivil Toplum Örgütlerinin başına bir kere geçti mi tamam. Onu oradan uzaklaştırabilmek neredeyse imkânsız? Elli yıl muhtarlık yapanlar mı dersiniz, kırk yıl milletvekilliği yapanlar mı dersiniz, otuz yıl belediye başkanlığı yapanlar mı dersiniz. Ben bir şey demiyorum. O zaman referandum sonuçlarına bakınız. Sevinebildiniz mi?
Muhalefet cephesine mi? Hayır oylarının yüzde kaçı, anamuhalefet oyları? Bakın seçim sonuçlarına? Hesaplar yapın. Olmadı hesap. Bir daha yapın. Ne dedim. Bu referandum hem iktidara, hem de muhalefettekilere unutamayacakları bir ders verdi. Herkes gözünün önüne baksın dedi. Referandum anayasanın ne getireceği ne götüreceği bilinciyle yapılmadı. Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyor musun? Sevmiyor musun oylamasına döndürüldü. Ülkemiz için hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.