Sevineni olmayan bir referandum oylaması gerçekleştirdik. Oylamaya halkın yüzde seksen beşi katıldı. Rekor bir katılım oldu. Oylamaya katılmayan yüzde on beşlik kesime bakıldığında, oy pusulası ellerine geçmeyenler, oy kullanmaya varıp ta kendini belgelemeyenler, arananlar listesi içinde de olup ta yakalanırım korkusuyla oy kullanmaya gitmeyenler ve bunların içinde çok az bir seçmen de referandumu önemsemeyenler olarak görebiliriz. Bu oran seçmen yüzdesi için referandumdan yüzde üçü beşi geçmeyen seçmenlerdir. Şunu çok açık ve çok net olarak söyleyebiliriz. Türk halkı demokrasiye inanmaktadır.  Seçimlerin demokrasimizin vazgeçilmezi olduğunun bilincine varmıştır. Yeri ve zamanı geldiğinde vatandaş, vatandaşlık görevini, yüzde yüze yakın bir oranda yerine getiriyor. Bu bilinç dünyada bir rekordur.  Alkışlanacak bir durumdur.  İktidarın bu referandumda beklentisi yüzde atmış beş ve üzerinde oy almaktı. Tüm devlet olanaklarını kullandığı, bakanın ve tüm bakanların beklenenin üzerinde büyük gayretler sarf ettiği, propaganda çalışmaları yaptığı halde, parti yöneticilerinin ve partililerin yaptığı tüm çalışmalar, sandığa EVET olarak yansımadı.

Bir başka açıdan seçim sonuçlarına baktığım zaman, Van İlimizde depremde evleri yıkılan Vanlılara, bir yıl içinde yapılarak kendilerine bedava verilen apartman daireleri oya dönüşmedi. Kömür yardımları, erzak yardımları, göz boyamaca geçici üç aylık altı aylık istihdam etme çabaları da oya dönüşmedi. Diyarbakır-Sur’da ilçenin modern inşası da oya pek yansımadı. Toplu Konut yapmalar da oya yansımadı.  Savaş sanayisinde yüzde atmışlara varan yerli üretimi de vatandaş pek önemsemedi. İstanbul’a yapılan üçüncü havaalanı da, Marmaray’da, Yavuz Sultan Köprüsü de, Osman Gazi Köprüsü de, Kanal İstanbul Projesi de oya dönüşmedi.  Eskişehir’e ve çok ilimize yapılan ve yapılacak olan hızlı tren projeleri de oya dönüşmedi. İzmir’de körfez köprüsü de, Otoyol hizmetleri de oya dönüşmedi.

Tüm illere üniversite açtık, tüm illere havaalanı yaptık demek de oya dönüşmedi. Onlarca km otoyolda yaptık, onlarca tüneller yaparak yollara tüneller yaparak yolculuk sürelerini kısalttık demekte oya dönüşmediğini gördük. Vatandaş önce güven istiyor. Huzur istiyor. İşsizlerine iş istiyor. Çalışmak istiyor. Çalıştığının karşılığında da geçinecek parasını istiyor. Yirmi milyonu açlık sınırında, yirmi milyonu da yoksulluk sınırında yaşayan bir toplum olmak istemiyor.  Şehitlerimiz ve Gazilerimiz bir avuç mutlu azınlık adına canlarını feda etmediler. Ne demek bir üniversitelinin işsiz gezmesi? Yol göster. İşini kursun. Yoksa tut elinden bir işte çalışsın. Bir soru daha soralım. Dershane öğretmenlerini, öğretmen olarak atamasını yapacaktınız. Söz vermiştiniz. Bir gurubunu atadığınız doğru. Ya atanmaya hak kazanmış olduğu halde atamadıklarınız? Devlet sözünde durmaz mı? O zaman referandum sonuçlarına bakınız. Sözünüzü bir daha hatırlayınız. Devamı yarın…