Mehmet Bayrak

Mehmet Bayrak

Gizli putlardan sakınmak

Gizli putlardan sakınmak

İnsanlar zaman zaman farkında olmadan ya da kasıtlı olarak bazı ağaçları, taşları vb. kutsallayarak onlardan medet beklerler. İslam dini ise bunu şirk sayar ve şiddetle reddeder. Çünkü her gün namazlarımızda okuduğumuz Fatiha süresinin içinde “İyyake na’büdü ve iyyake nesteîn” (Yarabbi yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım isteriz) derken Allah’tan başkasından yardım istemeyi şirk sayar. İslam tarihinden bir örnek: Zatü envat

Ebu Vâkıdü'l-Leysî Haris b. Malik der ki: "Peygamber Aleyhisselamla birlikte Huneyn'e giderken, bir gün, yolda Zâtü Envat’ denilen, büyük, yeşil bir ağaç gördük ki, yol tarafından bizi örtüyor, bürüyordu!   Müşrikler, her yıl onun yanına varırlar, silahlarını dallarına asarlar, yanında kurban keserler ve bir gün itikâfa girerlerdi. Hacca giderken de, ridalarını onun üzerine asarlar, Kâbe'ye-hürmeten-ridasız girerlerdi.  Biz: 'Yâ Rasûlallah! Zât-ı Envat gibi, bize de bir Zât-ı Envat ihdas etsen?’ dedik. Resûlullah Sallallahü aleyhi ve sellem: 'Allahu ekber! Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki; siz de Musa'ya kavminin dedikleri gibi bir söz söylediniz! Onlar: 'Ey Musa! Onların nasıl tanrıları varsa, sen de bize öyle bir tanrı yap!' demişler, Musa da: 'Siz ne kadar cahillik eden bir kavimsiniz!?' demişti. “O Zat-ı Envat geleneği, sizden öncekilerin geleneği idi” Şüphe yok ki siz, sizden önceki kavimlerin yolundan yürümektesiniz"   buyurdu ve bu davranışı Müslümanlara çok gördü! Bir düşünelim. Bunlarda, bir yerden, ağaçtan bereket beklemek ve bu şekilde yardımın ve zaferin hasıl olacağı itikadı hakimdi. Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem tereddütsüz bunu yasaklıyor.  Bereket, yardım, zafer ve dua sadece Allah’tan istemenin ve ondan beklemenin gerekli olduğunu teyit ediyor. İslâm'ın Temeli ve Aslı İşte budur. Müslüman'ın bilmesi gereken önemli bir esastır. Bu, iman ehli mü'minlerin, küfür ehli kâfirlerden ayrıldığı noktadır. İkinci örnek: Şecere-i Rıdvan Hicretin 6. yılında, Hz. Peygamber Sallallahü aleyhi ve sellem gördüğü bir rüya üzerine, bin dört yüz Müslüman’la birlikte umre yapmak niyetiyle Mekke'ye doğru hareket etti. Müşriklerin kendilerini engellemek için ordu hazırladıklarını öğrenen Hz. Peygamber, Hudeybiye mevkiinde konaklayarak Hz. Osman'ı Mekke'ye elçi gönderdi. Birkaç gün sonra Hz. Osman'ın şehid edildiği haberi yayılınca Hz. Peygamber, müşriklerin anlaşmaya yanaşmayacakları, savaşın kaçınılmaz olacağı düşüncesiyle Müslümanlardan biat istedi.  Eshâb-ı kirâm da, Peygamber efendimizin eli üzerine ellerini koyarak; “Allahü Teâlâ sana zafer ihsan edinceye kadar önünde çarpışa çarpışa fethi gerçekleştirmek veya bu uğurda şehid olmak üzere bîat ettik” diye söz verdiler.

Bundan sonra görüşmeler tekrar başladı, Hz. Osman'ın şehid edilmediği ortaya çıktı ve Müslümanlar için çok hayırlı sonuçlar doğuran Hudeybiye Andlaşması imzalandı.

Yüce Mevla’mız bu hadisede, bir ağacın altında biat eden mü’minlerden razı olduğunu şöyle beyan ediyor: Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut ve razı olmuştur. (feth/19)  Hz. Peygamber Sallallahü aleyhi ve sellem de, “Ağaç altında bana biat edenlerden hiçbirisi cehenneme girmeyecektir” (Tirmizî, Menâḳıb/ 57, 58; Müsned, 3/ 350) hadisleriyle bu biate iştirak edenleri cennetle müjdelemiş ve onların yeryüzü sakinlerinin en hayırlısı olduklarını söylemiştir (Buhârî, Meğazî/ 35).  Bugün bu ağacın bulunduğu yerde Hudeybiye Mescidi vardır. Bir düşünelim. Mekkelilerde, bir yerden, ağaçtan bereket beklemek ve bu şekilde yardımın ve zaferin hasıl olacağı itikadı hakimdi. Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem tereddütsüz bunu yasaklıyor.  Bereket, yardım, zafer ve dua sadece Allah’tan istemenin ve ondan beklemenin gerekli olduğunu teyit ediyor. İslâm'ın Temeli ve Aslı İşte budur. Müslüman'ın bilmesi gereken önemli bir esastır. Bu, iman ehli mü'minlerin, küfür ehli kâfirlerden ayrıldığı noktadır. Bunun için tekrar hatırlatıyoruz ki, bazı ağaçları, dağları, suları (zemzem hariç) hayvanları kutsallaştırarak onlardan yardım beklemek yüce dinimiz İslam’la bağdaşmamaktadır.

Bu yazı toplam 681 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Bayrak Arşivi