Gezi Yazısı: Çubuk’ta iddia, Akyurt’ta proje, Kalecik’te dram

Gezi Yazısı: Çubuk’ta iddia, Akyurt’ta proje, Kalecik’te dram

İbrahim Gökdemir Ankara’nın parlayan yıldızı haline gelen kuzey bölgelerini ziyaret ettik.  AHİD Kadın Kolları başkan yardımcısı Sanem Arıkan,...

İbrahim Gökdemir Ankara’nın parlayan yıldızı haline gelen kuzey bölgelerini ziyaret ettik.  AHİD Kadın Kolları başkan yardımcısı Sanem Arıkan, Mamak Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Orhan ile birlikte Çubuk, Akyurt ve Kalecik Belediye Başkanlarının misafiri olduk.   ÇUBUK, BEYPAZARI'NI GEÇECEK İlk ziyaretimiz, Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden oldu. Makamında oldukça samimi bir karşılama yapan Başkan Özden AHİD Kadın kolları başkan Yardımcısı Sanem Arıkan’ın Beypazarı’na olan ilgisine karşın iddiasını ortaya attı. Başkan Özden “Önümüzde ki yıllarda göreceksiniz, Çubuk Beypazarını geçecek. Beypazarı’nın turizmden aldığı payın daha fazlasını Çubuk alacak. Çalışmalarımızı planlarımızı turizm üzerine yoğunlaştırıyoruz. Bu konu da iddialıyız” diyor. Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden bu iddialı sözleri sarfederken, konuşmasında ki ciddiyet ve kararlılık önümüzde ki senelerde Çubuk’un bu hedefine ulaşacağını gösteriyordul. Her yıl düzenlenen “Uluslar arası Çubuk Turşu ve kültür festivali” n deki değişim ve gelişmeler Başkan Özden’in bu söylemlerinin hayal olmadığını da gösteriyor. Başkan Özden’in öğle yemeği için bizi götürdüğü bir Karadeniz sofrasında da Çubuk turşusundan, patatesine, otantik havasından, bazlamasına kadar önünüzde bulunması, esnafında Çubuk’u bir marka yapmak için özveri ile elini taşın altına koyduğunu gösteriyor. Adı her ne kadar Karadeniz sofrası olsa da ürünler Çubuk’tan. Bizlere de Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden ve bölge de yaşayanları tebrik ve takdir etmek düşüyor. AKYURT PROJE PEŞİNDE Çubuk’ta yaptığımız ziyareti nefis öğle yemeği ile sonlandırarak Akyurt’a geçiyoruz. Akyurt için canla başla çalışan Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş’ın konuğu oluyoruz. Makamına geçip soluklandığımız sırada, içeri giren görevli elinde bulundurduğu tepside bize büyük bardaklar içerisinde bulunan koyu bir şeyler ikram ediyor. Ben kendi kendime hayıflanıyorum. “Bu saatte cola içilir mi?” bardağı alıp, ağzıma bir yudum götürmemle müthiş bir lezzetle karşılaşıyorum. Hemen Başkan Ayantaş “şuan üzüm suyu içiyorsunuz” diyor. Akyurt’ta yetişen bağlardan toplanmış üzümlerden yapılmış, üzüm suyunun ikram edildiğini duyunca çok seviniyorum. Anlaşılan o ki Başkan Gültekin Ayantaş’da yöresinin ürünlerini tanıtarak, Beypazarı’na Çubuk gibi rakip olmak istiyor. Sohbetimiz koyu, Başkan Ayantaş, Belediyecilik’te kışın proje hazırlığı yaptıklarını, yazında uygulamaya geçtiklerini belirterek, projesi olan herkese kapısını açtığını ve ekibiyle birlikte detaylı hazırlıkları kışın daha rahat yaptıklarını söylüyor. Başkan Ayantaş, bir de kitap hazırlığı içerisinde olduklarını belirtiyor. Akyurt adına önemli bir bilgi kaynağı olması beklenen kitapta, ilçenin tarihinden, gelenek ve göreneklerine, insanların kullandığı lisandan, günümüz deki Akyurt’un gelişimine kadar pek çok konuda bilgiler bulunuyor. Taslak halinde olan kitap uzun süren bir çalışmanın eseri olarak baskıya hazır hale getirilmiş. Başkan Ayantaş bir konunun altını çiziyor. “Bu kitapta belediye çalışmalarımıza yer vermedik. Tamamen tarihi ve ansiklopedik bir bilgi içeriği taşıyacaktır” diyor. KALECİK’TE DRAM Akyurt’ta üzüm suyu ve tatlı sohbetin ardından istikametimiz Kalecik. Sisli ve hafif virajlı yolların ardından Kalecik’te buluyoruz kendimizi. Daha önce 3 defa gittiğim Kalecik’te belediye binasına girmek nasip olmamıştı. Biz belediye binası ararken soru veriyoruz “Nerede belediye” diye. “200 metre ileride sol kolunuzun üzerinde” cevabını aldıktan sonra, bir apartman katında buluyoruz kendimizi. Evet, Belediye binası bir apartman katında bulunuyor. 2 kat belediye ye ait. 3+1 bildiğimiz apartman katı. Apartman katının kapısının birisinde “Başkan” diğer kapısında “Sekreter” yazıyor. Biz sekreter yazan çelik kapıdan içeriye giriyoruz. Muhtemelen binanın salonu olarak bulunan alanda özel kalem ve sekreterya bulunuyor. Ufo yanıyor. Sebebini öğrendiğimiz de ise tam bir dram. Belediyenin gaz alacak parası olmadığı için elektrikli sobayla ısındıklarını öğreniyoruz. Bir süre Başkan Nevzat Şahin’i bekledikten sonra, bütün olumsuzluklara rağmen, güler yüzüyle karşılıyor bizleri. Makama girer girmez de anlatmaya başlıyor. “İller bankasında bana aylık gelen para 53 binlira. 33 tane personelim var. Gerisini siz düşünün” diyor Başkan Şahin. Kalecik Karası üzümü ve Kalecik Ayvası ikramı da misafirperverliğini gösteriyor Başkan Şahin’in. Belediye meclisinde tek kalmasından dolayı hizmet yapmakta zorlandığına dikkat çeken Başkan Şahin, Apartman dairesinden şuan için çıkmanın da mümkün olmadığını belirtiyor. KARAHAN KONAĞI VE MÜZESİ Kalecik’e gidilir de Mimar Vural Karahan’ın konağı ve müzesi ziyaret edilmeden gelinir mi? 3. Defa ziyaret ettiğim Karahan konağı ve müzesi aynı güzellikte ve her geçen gün gelişimiyle karşılıyor bizleri. Vural Karahan İstanbul’da. Telefonla canlı bağlantı yaparak Sanem Arıkan ve Mustafa Orhan’a Karahan konağını ve müzesini anlatmaya başlıyor. Soğuk ve Yağışlı bir hava da sıcak çaylarımızı içerken, Konak içerisinde ki bizzat Vural Karahan’ın elinden çıkmış taşlar üzerine yapılmış resimler, Kalecik karası omçasından oluşturulup tavanlara asılmış hayvan figürleri de en az çay kadar içimizi ısıtıyor. Karahan konağının alt katında bulunan müze de ki tarihi eserlerin görüntüsü ise müthiş bir duygu oluşturuyor içimizde. Bizlerde bir kez daha eline ve yüreğine sağlık Vural Karahan diyerek tekrar Ankara’ya dönüşe geçiyoruz.   Apartman dairesinin bir katında kiralık bir dairede Kalecik Belediyesi bütün belediye işlerini yürütmeye çalışırken, kapısının birisinde “Başkan” diğer kapısında “Sekreter” yazısını görenlerin üzüntüsünü yüzlerinden okumak mümkün.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.