Evinde 5 kıta, 15 ülkeden getirdiği 100 ayrı tür hayvan besliyor

Bitlis’in Ahlat ilçesinde yaşayan iki kardeşin hayvan sevgisi 5 kıta ve 15 farklı ülkedeki 100 tür hayvanı Ahlat’ta buluşturdu. Büyükdere kardeşler, evlerinin bahçesini adeta hayvanat bahçesine çevirdi. Bitlisin Ahlat ilçesinde ikamet eden Numan ve Fatih Büyükdere kardeşler, müstakil evlerinin 5 dönümlük bahçesini zamanla aldıkları hayvanlarla hayvanat bahçesine çevirdi. Dededen babaya, babadan oğula geçen hayvan sevgisi sayesinde, 5 ayrı kıtanın hayvanlarını Ahlat’ta bir araya getiren Büyükdere kardeşler, hayvanları evlerinin bahçesinde yaptıkları kafeslerde kendi imkanlarıyla besliyor. Bahçelerinde 100 ayrı türden yaklaşık 500 hayvanları bulunan Büyükdere kardeşlerin oluşturdukları hayvanat bahçesi görülmeye değer bir güzelliği yansıtıyor. Kardeşlerden Fatih Büyükdere, “Bahçemizde Alman dev tavşanı, Brezilya ve Hint horozları, Kamboçya tavuğu, İran tavukları, Suriye ve Irak sülünleri, Kafkas Kangalı, Kanada Ördeği, İrlanda Seteri, Tarsus Çatal Burnu köpeği, Pekin Dikbaşlı Ördeği, Endonezya Hindisi, Hollanda Sülünü, Çin Tavuğu olmak üzere 5 kıta 15 ülkeden getirdiğimiz 100 değişik türden 500 hayvanı, evimizin bahçesinde kendi imkânlarımızla yaptığımız kafeslerde besliyoruz. Dışarıdan getirdiğimiz evcil ve yabani hayvanların yanında yerli atmaca, şahin, köpek, keklik, hindi, ördek, kumru, kedi, av köpeği, taklacı güvercinler gibi birçok türden yabani ve evcil hayvan besliyoruz. Evcil ve yabani hayvanları bir arada besliyoruz. Bu hayvanlar hiçbir şekilde birbirine zarar vermiyor.” dedi. Küçüklüğünden beri yabani hayvanları sevdiğini anlatan Büyükdere, şöyle konuştu: “Artık bahçem bu hayvanlara dar geliyor. Yetkililerden yardım istiyorum. Ahlat’ta hayvanat bahçesine çevirebileceğimiz bir çok uygun ve kullanılmayan yerler var, bize yardımcı olsunlar, bu alanlardan birini bize versinler, burayı tam büyük bir hayvanat bahçesine çevirelim, hem turist çekmek açısından iyi olur hem de vatandaşlarımızın gezip göreceği çok güzel bir ortam olur. En büyük idealim ileride devletin bana önereceği bir yeri hayvanat bahçesine çevirip, hayvanları kafeste değil bir arada kardeşçe yetiştirmek. Hayvanlar benim her şeyimdir, boş zamanları ve yorgunluğu onlarla ilgilenerek atıyorum. Yemek ve çay içme saatlerinde bu hayvanların sesleriyle dinleniyor. Çocukken annem beni sokakta bulmadığı zaman, tavuk kümesine bakar; orada bulurmuş." Çocuklukta başlayan hayvanat bahçesi kurma hayalini kendi bahçesinde gerçeğe çevirdiğini ifade eden Büyükdere, fırsat buldukça yorgunluk ve stresini hayvanların bakımını yaparak geçirdiğini söyledi. Çevreden görenlerden olumlu tepkiler aldığına değinen Büyükdere, özellikle çocukların hayvanları merak ettiğini dile getirdi. Hayvan sevgisinin pek çok insanda ileri derecede bir 'tutku' haline geldiğine işaret eden Büyükdere, "Uğraşımız gereği pek çok zaman kimi sorunlarla muhatap oluyoruz. Bu tür durumlarda ister istemez geriliyoruz. Ben böyle anlarda dama çıkıp, kuşlarıma yem veriyor, bahçedeki hayvanların seslerini dinleyip, rahatlıyorum. Stres diye bir şey kalmıyor." şeklinde konuştu.