DEDEM MESUT GÜNEŞ ANISINA
Çocukken, akşamüstü oyun oynarken sokağın köşesine doğru bakardım. Tam o vakitte önce hafif eğik bir gölge daha sonrada dedem gelirdi. Her gün aynı saatte kahveden gelirdi. Dedem 6 yıl önce hastalandı. Hastalığı konuşması ve yürümesini engellemeye başlayınca kahveye gidemedi. Benim gözüm hâlâ sokağın köşesine takılırdı. Dedem sanki oradan gelecek gibi gelirdi. 12 Ekim de dedem vefat etti. Benim gözüm hâlâ aynı yerde sanki bugün yanımızda gibi geliyor. Dedemin bütün çocukları ve torunları, ondan çok şey öğrendik. İlk başta düşünceli ve naif olmayı öğrendik. Kimseyi kırmamayı ve bu sayede dost biriktirmeyi öğrendik. Cenazesine onu tanıyan birçok kişi koşarak geldi. Bizlere hiçbir zaman kızmadı. Kötü olduğu zamanlarda bile iyiyim dedi. Dedemi çok özleyeceğim en çok da uzun zamandır duymadığım sesini özleyeceğim. Sevdiğin birinin hayattayken sesini duyamamak gerçekten çok kötü bir durum. İnsanı en çok üzen durum ise kendi derdini anlatamamasıdır. Dedem tekerlekli sandalyesinde oturup balkondan bize bakacak. Dedem tavla oynarken kim yeniyor deyince tabi ki ben diyecek. Şimdi yanımızdan gitsen de sen hep bizim yanımızdasın. Mekânın cennet olsun.