Cennet Dede ve kibrit kutusu

Cennet Dede ve kibrit kutusu

Adını Cennet Dede koymuşlar. Bu ismi ne annesi ne de babası hısım ve akrabaları koymuştur. Bu ismi yaratılışların en güzeli olan insanlar lakap olarak...

Adını Cennet Dede koymuşlar. Bu ismi ne annesi ne de babası hısım ve akrabaları koymuştur. Bu ismi yaratılışların en güzeli olan insanlar lakap olarak Cennet Dede demişler. Cennetin mübarekliğini, güzelliğini ona vermişler. O makam cennet senin makamın olsun demişler, yaptığı hizmetlerden çalışmalardan insana yaklaşımından bir kaşık yemeğin insanın midesine inmesinden şeref duyan, gurur duyan, gözleri kadar yaşlı olan gönlü ile bu ismi almış bu isim inşallah cennete Cennet Dede olarak vesile olur diyorum. Adı: Niyazi Akbudak (Cennet Dede) yanına yaklaştım yüzüne baktım nur yüzlü a sakallı ak saçlı gülen gözlerle bana bakıyordu. ___Selamın Aleyküm ___Ve aleyküm selam ___Nasılsınız ve sohbet başlıyor. Ben İl gazetesinden buraya seni görmeye geldim. Hizmetinden memnun olmayan gurur duymayan kimse yok dedim seslenmeden evet manasına kafa salladı. ___Kaç yıldır bu hizmeti yapıyorsunuz? ___13 yıldır yapıyorum ___Nasıl yapıyorsun diye sorarak bilgi almak için konuşuyorduk. Konuştukça açıldı; açıldıkça anlattı; anlattıkça gözleri yaşardı; gönlü anladığı gibi gözlerinden yaşlar döküldü elini tuttum muhabbetle öptüm öptüm. Yaptığı iş zaman istiyor, cüret istiyor yürek istiyor, yürek istiyor. Bu saydıklarımın hepsi Niyazi Akbudak’da mevcut aç doyurmak, susuza su vermek Ramazanın hoşnutluğu içerisinde kapı kapı dolaşıp elinde olmayan malzemeleri veya parası ile alınması zor alan malzemeleri Allah dostlarından hayırseverlerden talep edip bu talepleri yoğurup güzel güzel yemekleri yolcusuna, hastasına, yoksuluna ulaştırmanın gururu ile anlattıkça anlatıyordu. Burada bir anısına yer vererek yazıyı kapatmak ve cennet dede’ye Allah ondan razı olsun diyerek cennette mekan tutması dileğiyle o anıların en güzelini anlatarak yazıyı bitiriyorum. Yazımın başlığı Cennet Dede ve Kibrit Kutusu idi. Bu başlık Cennet Dede’nin gözleri dolarak anlattığı bir anı bundan dolayı mal ve mülk sahiplerine ders olması varlık içerisinde yüzenlere duyurulması amacı ile anısını aşağıya alıyorum. (Cennet dede anlatıyor)  Bir gün bir yaşlı adam yanıma yaklaştı ve dedi (bu arada) Cennet dede gözleri doldu, yutkundu tekrar devam etti zor anlatacağa benziyordu ve bana yaklaştı. ___Selamın aleyküm evlat dedi ___Aleyküm selam ___Ya evlat burada bu hayır işlerini yapan, yemek aş yapan biri varmış onu görmek istiyorum dedi. Ben kendimi benim diye tanıtmak istemedim ama ihtiyar adam ısrar edince ___Benim baba dedim. Adam ,o güzel adam yüzüme uzun uzun baktı. __Allah senden razı olsun senin yaptığın işleri çok duydum, gururlandım, imrendim, tekrar bana şöyle bir baktı. Sol el avucu kapalı idi avucumda bir şey saklıyordum. ___Evlat dedi benim hiç param, pulum yok, ama şu avucumdaki kibrit var ya onu sana getirdim bu kibritle yapmış olduğun yemeklerin ateşini yakarsın dedi. Avucundaki kibrit kutusunu bana uzattı. Ben hıçkırmaya başladım.İ htiyar adam ___Ağlama evlat bu benim hediyem dedi. Bu anıyı anlatırken cennet dede yine ağlıyordu.    Bende de vicdan varmış meğer bende ağladım. Önemli olan gözyaşı ile gönül yaşı bir olsun diyerek cennet dedeye saygı,s evgi ve hürmetten başka bir şey düşünmeyerek biraz da onun hizmetini kıskanarak yanından ayrıldım. Arkamdan bağırıyordu evlat arkadaşlarına söyle kibrit kutuları ile gelsinler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.