Buram buram Tarih Kokuyor

Buram buram Tarih Kokuyor

Ankara’nın Çukurovası -2- Hititlerden, Galatlardan ve Romalılardan beri küçük bir yerleşim merkezi olan ve XI. Yüzyıl sonlarında Türklerin egemenliğine...

Ankara’nın Çukurovası -2- Hititlerden, Galatlardan ve Romalılardan beri küçük bir yerleşim merkezi olan ve XI. Yüzyıl sonlarında Türklerin egemenliğine geçen Kalecik, buram buram tarih kokuyor. Şehir içerisinde ve bazı köylerinde bulunan Aslan heykelleri, küp ve çömlekler,antik kalıntılar bugün hala varlıklarını koruduğu görülüyor. Bunların yanı sıra Cumhuriyet dönemi öncesi yapılan konaklarda özel girişimciler ve devletin destekleriyle 21. yüzyıla taşınmaya çalışılıyor. Kalecik yazı dizimizin ikinci bölümünde tarihi konaklardan birisindeyiz. Karahan Konağındayız. Kalecik Sevdalısı Vural Karahan tarafından 2008 yılında restore edilmiş 1922 yılına ait tarihi Konak, görülmeye gezilmeye değer bir eser olduğu gibi, Konak içerisinde bulunan ve Vural Karahan’ın özel gayretleriyle oluşturulmuş Kalecik tarihini anlatan sergi salonu da Konak kadar değer taşıyor. İşte yazı dizimizin ikinci bölümü; KALECİK EKMEĞİNİN KOKUSUNA DAYANAMIYORUZ Kalecik Belediye Başkanı Nevzat Şahin ile sabah kahvaltısında yaptığımız sohbetimiz sona eriyor. Osman Çakır sabırsızlıkla “Haydi gidiyoruz” diyerek Kalecik’te yapacağımız gezimizin startını vermiş oluyor. Şehir merkezindeyiz. Pazar günü olması hasabiyle Kalecik’te bir sessizlik hakim. Henüz sabah saatleri. Etrafımızda ki bir kaç fırından mis gibi Kalecik ekmeği kokuları yayılıyor. Osman Çakır’ın tavsiyesiyle Kalecik ekmeği ve çöreğini alıp bagajımıza koyuyoruz. TARİHİ KONAKTAYIZ Yokuş yukarı bir müddet ilerledikten sonra soluğu Vural Karahan’ın eşsiz güzellikte ki konağında alıyoruz. 1922 yılında yapılan tarihi konak 2008 yılında Vural Karahan tarafından satın alınarak restore edilmiş. Vural Karahan, İstanbul’da yaşayan ancak Osman Çakır gibi memleket sevdalısı yani Kalecik sevdalısı bir kişiliğe sahip. Zamanın birinde şaire sormuşlar “Ankara’nın neyini seviyorsun” Şair cevap vermiş “İstanbul’a dönüşünü” İstanbul hayranlığı varken nereden geliyor bu Kalecik sevgisi diye kendi kendime soruyorum. Zira Vural Karahan yıllar yılı İstanbul’da yaşamış. Hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde kendisi Sarıyer Belediyesinde mimar mühendis olarak görev yapmış. Çok eski bir İstanbul’lu. Fakat içinde ki memleket sevdası emekli olduktan sonra Kalecik’e taşınmasına vesile olmuş. TEMELİ ASKIYA ALIP YENİ TEMEL ATMIŞ Kalecik’e gelmesiyle birlikte Cumhuriyet dönemi öncesi yapılan Konağı satın alıp resterasyon yaparak Kalecik’e kazandırmak için büyük bir emek ve para harcamış. Tarihi Konağın temelini kazdırıp, askıya aldırmış ve temelin altına yeni bir temel attırmış ki Konağı tamamen sağlama almış. İçini dışını tarihi dokusuna zarar gelmeyecek şekliyle elden geçirmiş. İsmine de Karahan Konağı’nı yakıştırmış. Konak içerisinde kendine ait bir ofis, küçük bir lokanta oluşturmuş. Misafir ağırlanabilir, bir mekan haline gelmiş. KONAĞIN ALT TARAFI ADETA MÜZE GİBİ Asıl hazinesi ise konağın altında bulunuyor. Ora da adeta bir hazine yatıyor. Tarihi bir hazine. Vural Karahan, Kalecik ile ilgili ne kadar tarihi bilgi döküman, eşya varsa Konağın altında ki oda da toplamış. Müthiş bir çalışma ile adeta müze haline getirmiş. 29 Eylül 1939 yılında yapılan Kalecik Panayırının o zamanın Kalecik Belediyesi tarafından yaptırılmış duyuru afişlerinden, tarihi pek çok fotoğrafa, otomobil tekerlerinden yapılmış kara lastiklerden, çanak çömleklere kadar akla gelebilecek her türlü tarihi anımsatan nesneler bu oda da toplanmış. Vural Karahan Kalecik’i ziyarete gelenlere Konağını gezdirmekten mutluluk duyuyor. Kendisi aynı zamanda siyasetçi. Geçtiğimiz dönem Yerel seçimlerde Kalecik AK Parti Belediye Başkan aday adaylarından. Temayyül yoklamalarından birinci çıkmasına ve tabanda sevilen kimliğine rağmen aday gösterilmemiş olmasına herhangi bir kırgınlığı yok görünüyor.  Ancak “Aday gösterilseydim ve Başkan seçilseydim, Kalecik’te çok şeyler değişecekti” diye söylenmeden de edemiyor. OMCALARA DESEN VEREREK HAYVAN FİGÜRLERİ ÜRETECEK Tarihi Konaktan çıkıp tam arabamıza bineceğimiz sırada Vural Karahan kendi arabasının arkasında bize bir şeyler daha göstermek istediğini söylüyor. Arabasına doğru yaklaşıyoruz. Yaklaşı 10-15 adet kökünden sökülmüş omca görüyoruz. Bunların ne olduğunu kendi kendimize çözmeye çalışırken Vural Karahan düşünmemize fırsat vermeden açıklamasını yapıyor. Omcanın kök bölümünü göstererek “Bakın bu kökte bir kartal figürü yatıyor” diğer bir omcayı eline alarak “Bunda da bir piton” bir diğerini alarak, “ buda bir tavşan” deyi veriyor. Omca kökünü dikkatle incelediğimiz zaman Vural Karahan’ın bu sanatsal bakışını bizde görebiliyoruz. Bu sanatsal bakışa küçük bir el işlemesiyle müthiş bir eser ortaya çıkaracağını öğreniyoruz. Bunları da Karahan konağının alt katında bulunan müzesinde sergileyecek tabiî ki. Vural Karahan’dan ayrılma zamanı geldi artık. KALECİK’TE NİŞAN MERASİMİNDEYİZ Osman Çakır ile birlikte arabamıza tekrar binerek, Belediye Başkanı Nevzat Şahin’in de katılacağı bir nişan merasimine yetişmek üzere yola çıkıyoruz. Nişan merasimi Belediye evinde gerçekleştiriliyor. Kalecik itfaiyesinde çalışan irfan Yeni Çelik’in kızı Müşerref dünya evine girmek üzere ilk adımı atacak. Belediye evi bahçesine girdiğimizde düğün sahipleri tarafından karşılanıyoruz. Yüzükleri Başkan Nevzat Şahin takacak. Aslında Nişan değil, sadece söz yüzüğü olduğunu öğreniyoruz. Ancak, kalabalığa bakıldığında sanki bir nişan merasimi gibi görünüyor. HOCA GELMEDİ, DUAYI BAŞKAN YAPTI Belediye Meclis Üyesi Ömer Demirbaş’la yüzük merasiminde tanışma fırsatı buluyoruz. Başkan Nevzat Şahin burada bombayı patlatıyor. “Ömer kimi desteklerse, Kalecik’te o başkan olur” diyor. Ömer Demirbaş ise mütevazi tavrıyla hafiften gülümsüyor. Yüzükleri takmak üzere Başkan Şahin sahneye davet ediliyor. Önce bir dua edilmesi lazım. Hoca aranıyor ama hoca henüz gelmemiş. Dua etmekte Başkan Şahin’e düşüyor. Başkan Şahin duasını okuduktan sonra gençlerin parmaklarına yüzüğü takıyor. Tam kurdaleyi kesecekken, kurdalenin düğüm olduğunu görüyor. Düğümü çözmeden kurdale kesimini yapmıyor. Nihayet düğüm çözüldü, kurdale kesildi. Bu sırada Merez Saray Camii Hocası İsmail Sağkol geldi ama dua edildi, kurdale kesildi bir kere. Başkan espiriyle İsmail Hoca’ya takılıyor “Dua’yı yaptım ama para almadım hocam” diyor. Yüzük merasiminden de ayrılıyoruz. Osman Çakır başkanlığında ki Kalecik gezimiz devam ediyor… DEVAM EDECEK… Gezilmeye, Görülmeye değer yerler… Bugün ayakta duran Türk ve İslam yapıları kronolojik sıraya göre; Çandır hanı, Kızılırmak köprüsü, Çarşı Camii, Şehsuvar Camii, Kazancıbaba türbesi, Eski hamam, Çarşı hamamı, Devranların Konağı ve bazı evler, Hamdi Camii, Tabakhane Camii, Hükümet binası, Askerlik şubesi ve orta çarşıdaki bina gibi tarihi ve turistik eserleri bulunmaktadır. Kaleci tarihi yönden çok zengin bir ilçedir. İDRİS DAĞI UNUTULMAMALI Batısındaki İdris Dağı 1992m yüksekliktedir. Kalecik 725 rakımı ile çevresine göre oldukça çukurda kalmıştır. Bu yüzden Küçük Mısır ve Küçük Adana’da denilir. Kalecik’in 10km uzağında baykuş boğazının yüksekliği 1140 metredir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.