ATATÜRK’Ü ANMAK ATATÜRK’Ü ANLAMAK

ATATÜRK’Ü ANMAK ATATÜRK’Ü ANLAMAK

Her yıl, ON Kasım’da Atatürk’ü anma törenleri yapılır. Bu güne kadar bu törenler yapılmıştır. Bundan böyle de yapılmalıdır. Atatürk, KURTULUŞ...

atatükr

Her yıl, ON Kasım’da Atatürk’ü anma törenleri yapılır. Bu güne kadar bu törenler yapılmıştır. Bundan böyle de yapılmalıdır. Atatürk, KURTULUŞ SAVAŞIMIZIN kahramanıdır. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİMİZİN kurucusudur. Atatürk’e dil uzatanlar oluyor. Onlar için Neyzen Tevfik ne güzel söylemiş. İŞGALDEKİ HALİ SAKIN UNUTMA ATATÜRK’E DİL UZATMA SEBEPSİZ SEN ANANDAN GENE ÇIKARDIN AMMA BABAN KİMDİ BİLEMEZDİN ŞEREFSİZ Dünya hızla değişiyor. Teknoloji, ekonomi, sanat, bilim alanlarında gelişmeler baş döndürüyor. Gümrük kapılarımız açık. Millî ürünlerimiz yok oluyor. Medyamız yüzde elli yabancı sermayenin kontrolüne geçti. Bankalarımız yüzde seksen yabancı sermayenin eline geçti. Tüm stratejik kuruluşlarımızı özelleştirdik. Yabancılara toprak satışında rekor kırdık. Bütçelerimiz her yıl açık veriyor. Denk bütçe yapamıyoruz. Dış borçtan kurtulamıyoruz. Kendi dilimizde bilim yaratamıyoruz. Taklitçilikten kurtulamıyoruz. Çizgi filmlerin, bilgisayar oyunlarının esiri olduk. Giyimlerimiz kuşamlarımız kontrolümüzden çıktı. Yaşam biçimimiz değişti. Eğlence, yemek, spor, dil kültürümüz değişti. KÜRESEL SÖMÜRÜNÜN kucağına düştük. Belli guruplar, insan hakları diye, kültürel özgürlük diye, dilde, dinde çeşitlilik diye ortalığı birbirine katıyorlar. Yakmaları, yıkmaları, yağmalamaları, her gün sokakları kan gölüne çeviriyorlar. Bu guruplara arka çıkanlardan geçilmiyor. Saymaya çalıştığımız bu tablo yaşadığımız acı gerçeklerdir. Oysa bizim ATATÜRK’ÜMÜZ VAR.  ULUSUMUZA, MEDENİ ÜLKELER SEVİYESİNE ÇIKMAMIZIN YOLUNU GÖSTERDİ. Millî benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olur dedi. Gençlerimize seslendi.  Ülkeyi kurtarmak için muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur dedi. Öğretmenlere seslendi. Cumhuriyeti biz kurduk. Onu yüceltecek ve yaşatacak sizsiniz dedi. YENİ NESİL SİZİN ESERİNİZ OLACAKTIR dedi. Havacılara seslendi. İstikbal göklerdedir dedi.  Askerimize seslendi. Su uyur düşman uyumaz dedi. TÜRK ÖĞÜN ÇALIŞ GÜVEN DEDİ. Dünyada yeni yeni icatlar ortaya çıkıyor.  İcatlarla her ulus, kendi ideolojilerini yaymak için kullanıyor. Cep telefonları, bilgisayarlar, internetler hep ulusların kendi ideolojilerini yaymak için kullanılıyor. Basın da aynı şekilde ülkeleri ve dünyayı yönetiyor. Şimdi ülkemizin geldiğimiz noktada durumuna bakalım. İnternetçilikte, cep telefonculuğunda, bilgisayarcılıkta, yerimiz nedir? Ortalığı çizgi film furyası kapladı? İnsanımız için getirisi nedir? Günümüzde televizyonlar toplumun öğretmeni oldu. Güne kadın programlarıyla başlanıyor. Geceyi de dizi filmlerle tamamlıyorlar. Çizgi filimler, reklam filmleri, göz boyuyor. Toplum tüketim çılgınlığından başka ne öğreniyor? Ekonomik bağımsızlığımız var mı? Özgürlüğümüz var mı? Ne kadar hürüz? Ne kadar demokratız? Ne kadar demokrasiye saygılıyız? Toplumumuz şiddet, hırsızlık, gasp, hile, yalancılık, riyakârlık, aldatma, cinsellik, uyuşturucu, korku, kötü alışkanlıklar sarmalı içinde yuvarlanıyor. Çocuklarımızda boyanma yaşı beşe. Sokaklarda-parklarda sevişme yaşı ona.  Uyuşturucu kullanma yaşı on beşe. Evlenme yaşı otu beşe çıktı. Şipşak evlenmeler beş dakikaya düştü, Boşanmalar yüzde ellilere, kısırlık oranı yüzde yirmi beşlere çıktı. Nüfusun yüzde onu sakattır. Sokak çocuklarının sayısı hızla artıyor. Bakım evleri, huzur evleri ve yetiştirme yurtları her geçen doluyor. İşsizlik yüzde onun altına düşmüyor.  Asker kaçağı beş yüz binlere çıktı. Günlük intihar sayısı dokuz kişi. Her gün bir cinayet haberiyle sarsılıyoruz. Aile birlikteliğimiz yaralandı. Aldatmalar, düzenbazlık, dolandırıcılık, aldı başını gidiyor. Oysa bu ülke hürriyetimiz için, bağımsızlığımız için özgürlüğümüz için, şerefimiz için, namusumuz için kuruldu. Atatürk’ümüz bize yolumuzu gösterdi. Ancak biz Atatürk’ün bize çizdiği yoldan ayrıldık. Yanlış yaptık. Sonuç mu? Söylemeye dilim varmıyor! On Kasımlar, yeniden Atatürk’ün yolunda varlığımızı sürdürmemiz için, ilkelerini ve devrimlerini yeniden gözden geçirmemiz için bir fırsattır. Atatürk’ü yeniden anlamak yolunda üzerimize düşeni yapmalıyız. Atatürk’ümüze her zamankinden daha çok sahip çıkmalıyız.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.