Alaattin Karaer

Alaattin Karaer

Abdi ALGÜL !

Abdi ALGÜL !

Sanat kalemi

alaattin-karaer--kose-yazisi-102.jpg

     Arkadaşlarımız, 1 Ekim’de Ankara’da ölen babalarının cenazesinin, 2 Ekim günü öğle namazında Ankara Karşıyaka Mezarlığında defnedileceğini bildirmişlerdi. Eşimle cenazeye katılmak için yola çıktık. Navigasyon kullanmayı bilmediğimizden, yıllar önce gitmeme rağmen yine de arkadaşlara sordum nasıl gidileceğini.

     Çevre yoldan, Ostim Hurdacılar Sitesinden Karşıyaka Mezarlığı 4 No.lu kapısındayız. Görevliye cenaze için geldiğimizi söylediğimizde. İleride 5 No.lu kapıdan girip, Cami oklarını takip edip dedi.  İyi her şey güzel. 5 no.lu kapıdan aracımızla girerek Cami oklarını takip ederek ilerledik. Aman Allahım araçlardan ilerlemek ne mümkün! Sağlı sollu, hatta yan yana yüzlerce araç. Camiye yaklaşmıştık. Eşime sen araçtan in, ben aracı park edecek bir yer bulur, camiye gelirim dedim.

     Camiden uzak bir yol kenarında yer buldum. Her yer yokuş. Camiye benim gibi yetişmek için soluk soluğa gidenler…

     Ben camiye gittiğimde, cenaze namazına durulmuştu. Sanki mahşer alanı! Kimi bulacaksın bu kalabalıkta. Gözüm karardı kalabalıktan!

     İmam isimleri okuyordu. Tam 24 cenaze!

     Sonunda eşimi ve cenazeye gelen birkaç arkadaşla karşılaştık. Herkes arıyor cenaze sahibi arkadaşlarımızı… Telefonları da cevap vermiyor.

     Herkes kendi cenazesini araçlara yerleştirme mücadelesinde!

     Cenaze araçlarının oraya gidelim ancak orada buluruz dedim. Kalabalıktan araçların yanına dahi yaklaşmak ne mümkün!

     Nihayet, arkadaşları bulduk!

     Başsağlığı dileklerimizi dahi zor söyledik. Cenazelerinin kalkacağı yeri sorduk. Zorlandılar neredeyse! Ancak 2 No.lu kapıdan girilecek dediklerini duydum. Cenaze aracının kapsında yazılıymış dediler. Uzun süredir görmediğim Cemil Amca’nın son adresini telefonumla çektim, “Ahmet Cemil Güven D-18- B/555”

     Son görevimizde tam yerine getiremedik, büyük şehrin kaosundan Cemil Amca!

     Ancak, kalanlarına uzun ömürler, başsağlığı diledik.

     5 no.lu adanın bulunduğu Camiden çıkmak ayrı bir kaos!

     Şehir Hastanelerinde çalışan kızımızı aradık, buluştuk. Evlerini Navigasyonla o buldu ancak.

     Samimiyetlerine dayanarak arkadaşlara dedik ki! Büyük şehirde yaşamak bir dert! Ölmek ayrı bir dertmiş dedim. Haklısın dediler. Yine dedim ki; Ne işiniz var Ankara da! İşiniz gücünüz olurda anlarım. Emekli oldunuz. Kırıkkale’de evinizde vardı. Neden geldiniz bu büyük şehire sitemlerimi belirttim.

     Hani derler ya; boğulursan büyük denizde boğul!

     Öleceksen de küçük yerde öleceksin, defnedileceksin dedim. 6 saatimiz yollarda geçti. Ancak bunun yarım saatini geçirdik dostlarımızla!

 Bir garip ölmüş diyeler
üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin

     Yunus Emre’nin “Şöyle Garip Bencileyin”  şiirdin bir kıta anlatıyor her şeyi…

     Yaklaşık 200 filmde kötü karakterde rol alan, Kemal Sunal komedilerinin unutulmaz,  Yeşilçam’ın efsane oyuncusu Abdi Algül’de sessiz sedasız aramızdan ayrıldı.

     1933 yılında Kütahya’da doğdu.

     Geçtiğimiz yıl hem maddi sıkıntı çektiği, hem de sağlık sorunları yaşadığı haberiyle gündeme gelen usta oyuncunun yakın zamanda 14 yaşındaki genç Berkay Sevme ile yaptığı röportajı okuyorum.

    - Sinemaya ne zaman, kim tarafından keşfedildiniz ?

     Efendim 1970’li yıllarda limanda kavun ve karpuz taşırken bir rejisör geldi bana dokundu. Hemşerim ben seni artist yapacağım dedi bende korktum artistlik ne demek o ne manaya geliyor hiç bilgim yoktu. Anlamadığımı fark etti, oyuncu olacaksın dedi. Bende kabul ettim sonra her rolde görev aldım.

    - Sizin İçin Ayrı Bir Yeri Olan Filminiz Var mı?

     Bir çok filmim hala dün gibi aklımda, her oyuncu gibi benimde unutamadığım ve yeri ayrı olan “Tokatçı “ filmi… Sene 1983… Hatta en sevdiğim repliğim “hadi lan moloz “ dediğim sahnedir.

    - Hiç çocuğunuz oldu mu?

     Evet oldu 2 çocuğum vardı. Birincisi kızım Gültenim o benim gözümün nuruydu onu çok seviyordum Erol Taş’ın kahvesinin yanında oturuyordu Allah nur içinde yatırsın… Birde oğlum var kerata, evli barklı yanıma uğruyor. Her geldiğinde bir şey getiriyor torbalar dolusu…

    Yeşilçam Sinemasındaki Dostlarınız Yanınıza Uğruyor mu ?

     Maalesef, maalesef uğramıyor…

     Ne bir arkadaş ne bir tanıdık. Genelde yanıma senin gibi Yeşilçam severler geliyor, bu arada en küçük Yeşilçam severim sen oldun. Allah razı olsun onlardan ama Yeşilçam gerçekten çok hain…

    - Eşinizin ve Sizin Sağlık Durumunuz Nasıl ?

     Şu anlık iyiyim Allaha Bin Şükür. Biraz yürümekte zorlanıyorum ama yinede bin şükür. Vaktinde Namazımı kılıyorum duamı edebiliyorum çok şükür. Şükürler olsun ki eşimin de sağlık durumu iyi. Komsulara gidip geliyor, ev işleri derken günü böyle geçiyor.

 

*    *    *

     Yedi Bela Hüsnü sinema filminde kuru fasulye satan lokantacı, Tokatçı sinema filminde kralın gelsin diyen kara borsacı kabadayı ve Sahte Kabadayı sinema filminde soğuk suya girer serinler replikleri ile hafızalara kazınmış usta isimdir. Genellikle kabadayı, kavgacı, taksici, bakkal, gazino fedaisi, sapık ve ağır abi rollerini uzun yıllar üstlenmiştir.

    Rol aldığı film ve dizilerden bazıları: Çalsın Sazlar, Fırtına Kemal, Beş Kafadar, Şekerpare,  Yorgun, Tokatçı, Küçük Ağa dizisi, Şıngırdak Şadiye, Yedi Bela Hüsnü, İnsanlık Uğruna, Unutulmayanlar, Tövbe, Toprağın Teri, Su, Davaro, Gerzek Şaban, Fırat, Düşman, İnek Şaban, Yangın, Dila Hanım, Baskın, Baraj, Ana Ocağı, Adalet, Sürgün, Hınç, Devlerin Aşkı, Darbe, Bodrum Hakimi, Alev, Soysuzlar, Randevu, Macera, Babanın Oğlu, Ağrı Dağı Efsanesi, Şehitler, Önce Vatan 1974, Ölüm Tarlası, Kin, Babalık, İnsanlık Ölmedikçe, Çaresizler, Toprak Ana, Kara Toprak, Örümcek, Günahsızlar, Elveda Meyhaneci, Baba… gibi filmlerde de yer aldı.

     3 aylık yaşlılık maaşı ile geçinmeye çalışan sanatçı; 30.Eylül.2019 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. Ailesinin ve sevenlerinin başı sağ olsun

 

 

Bu yazı toplam 1364 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alaattin Karaer Arşivi